3 Kasım 2012 Cumartesi

ALICE İÇİN DÜZELTMEDİR..

“Lütfen söyler misin bana, burada ne yana gidebilirim?”
“Bu gitmek istediğin yere bağlı,” dedi Kedi.
“Neresi olursa, önemi yok,” dedi Alice.
“O zaman ne yana gitsen olur,” dedi Kedi.
Alice, sözünü açıklamak amacıyla, “Yeter ki bir yere varayım,” diye ekledi.
“Tabii varırsın,” dedi Kedi, “yürümekten yılmazsan, bir yere varırsın elbet.”
Alice, bu doğruya karşı çıkılamayacağını sezdi, başka bir soru denedi: “Buralarda nasıl insanlar oturuyor?”
Kedi sağ patisiyle bir yuvarlak çizerek, “Şurada,” dedi, “bir Şapkacı oturur, şurada da,” öbür patisini salladı, “bir Mart Tavşanı. Hangisine istersen git; ikisi de delidir.”
“Ben deldiler arasında ne yapayım?” dedi Alice.
“Başka çaren yok ki,” dedi Kedi, “hepimiz deliyiz burada. Ben deliyim. Sen delisin.”
“Benim deli olduğumu nereden çıkarıyorsun?”
“Mutlaka delisindir,” dedi Kedi, “yoksa burada ne işin var?”


*Düzeltiyorum; orjinal metine göre Tavşan değil Sırıtkan Kedi'dir Alice ile konuşan.

3 yorum:

guguk kuşu dedi ki...

yav şu kitabın yayınevini söyle de ben de okuyayım

Fortunata dedi ki...

http://shop.bl.uk/mall/productpage.cfm/BritishLibrary/ISBN_9780712350426

ÖZGÜR dedi ki...

Dün bir mesaj geldi bana:
''Çatlaklar kutsaldır çünkü ışığı sızdırırlar.'' yazıyordu.
Bence delilikte öyle. ''Deliliğe giden yola huzur denir.'' diye boşuna denmemiştir herhal.
Sevgiyle kızlar...