7 Mart 2009 Cumartesi

IT IS TIME...

5 Mart 2009 Dalyan Sahil, Lodos...
"İçimdeki bavulları aylar öncesinden toparlamaya başladım. Her duyguyu, her anıyı yıkadım. Ütüledim ve katladım. Hatta kolaladım! Bazılarını ihtiyaç sahiplerine dağıttım. Bazılarını iyice temizlediğim dolaba geri yerleştirdim. Çok azı benimle gelecek, ama hangileri daha karar veremedim."
7 Mart 2009 Kalamış, Poyraz.
Yukarıdaki cümleleri yazdıktan bir gün sonra kimilerine göre ani, bana göre ise yıllardır düşünülmüş bir karar aldım: Taşınıyorum. Annemin evinden kendime taşınıyorum. Dürüst olmak gerekirse bunu evlenirken bile yapmamıştım. Hatta bu ülkeden apar topar kaçarken de yapamamıştım.. Çünkü bağımlıyım ben; geçmişe, geçmişe dair objelere, anılara...
Şimdi, evimdeki banyoda rahat ve konforlu bir yarım saatin ardından her arkadaşa tek tek bildiremeyeceğim için yazıyorum: Taşınıyorum.
Başkaları için söyleyecek çok sözüm varken, kendim için bunca yıl susmak içimde akıl almaz bir çelişki yarattı. Bu noktaya gelmem ve geldiğim noktaya gözlerimi açmam da epeyce zaman aldı. Sırf bunun için bile bir ömür boyu teşekkür edeceğim insanlar var etrafımda. Onları hayatıma taşıyan rüzgara selam olsun..
İşte bu farkındalık sebebiyle taşınmam gerektiğine karar verdim. Üstelik cümle ağzımdan çıktığında nereye gideceğimi bilmiyordum.
Dün gece, daha ne dediğimin farkında bile değilken aniden iki ev birden buldum kendime. Şimdi yapmam gereken tek şey krizi yok sayarak bir iş bulmak. Üstelik cebimde 25 ytl olduğunu düşünürsek hiç seçme hakkım yok:)) Yani temizliğe bile gidebilirim! Ama cam silmem:))
Sonuç olarak, yazmakta olduğum masaldan esinlenerek bir masal yaşamaya karar verdim. Masalımda cesur bir balık var, burada korkak bir ben!
Hayata dair her ne çıkacaksa önüme görmem lazım. Konforlu kabuğumu terk ediyorum. Küçücük bir keşiş yengecinin bile yapabildiğini ben neden beceremeyecekmişim? Bana dar gelen bir kabuğu neden bırakamayacakmışım? O kabuğun içinde daha fazla itişmenin bir faydası olmayacağını göre göre neden kalacakmışım?
Korkuyorum. Bütün hücrelerim zangır zangır titriyor. İçime dolan bahar kokusu azıcık sakinleştirse de, deliler gibi korkuyorum. Fakat bu duyguyu ne kadar özlediğimi an be an anımsıyorum. Kendi paramla, kendim olmak pahasına sürünerek yaşamak!
Eğer bir kez başarmaya çok yaklaştıysam, ikincisi neden olmasın?
Bir süre yazamayabilirim. Gideceğim yerlerde internet olacak mı bilmiyorum. Yaşamaktan yazmaya zaman kalır mı onu da bilmiyorum. Ama kimbilir belki yarın sabah ilk işim buraya koşmak olur:))
It is time my love....

8 yorum:

Brajeshwari dedi ki...

Yolun açık olsun.Umarım, aslında sırtında taşıdığın evini koruyacak güzel bir yer bulursun dilerim..

Güzel haberlerini bekliyorum..

kelebeklerözgürdür dedi ki...

elbette becereceksin. eğer gerçekten ne istediğini biliyorsan, önündeki tek engel kendin :) bu hep böyledir... ben sana inanıyorum. şarkıdaki gibi "to believe in you is to believe in me"...

iyi yolculuklar sevgili rapunzel...

No More Virgilius dedi ki...

Bizleri habersiz bırakma!

Haberlerin iyi de olsa, en ümit kırıcısından da olsa, sen "yapabildiklerin/yapamadıkların" şeklinde ele alınacak değilsin.

Zor olacak. Çukur ve kasisler çıkacak karşına, üstün kirlenecek, ayağın burkulacak belki.

Ama bu senin adımın, senin yolun...

Fortunata dedi ki...

Brajeshwari,
güzel dilekler için sonsuz teşekkürler. Habersiz bırakmayacağıma emin olabilirsin:))

Külkedisi....
Engelli koşuda fazlasıyla terlemiş biri olarak, ben de epeyce heyecanlı ve de meraklıyım. Bakalım engelsizde durumum ne olacak?

Virgilius,
Sonunda oyuna katılmaya karar veren bir apartman çocuğu olarak elbisemin kirleneceğini ve ayakkabılarımın çamurlanacağını biliyorum.. Ama büyümeden evvel sokağa çıkmam lazımdı... !

Fortunata dedi ki...

Virgilius,
Habersiz bırakmam söz:)

Adsız dedi ki...

araba kullanmayı bana öğreten kişi şöyle demişti.-eczahaneci bey,okuma yazma bilmeyenler kullanıyor sen mi kullanayacaksın!!mantık bu olmalı.yahu musluk tamir etmesini bilmeyenler evde kalıyo sen neden kalamayasın..kendini nothing hill karnavalında olarak düşün,sadece sesler ve ışıklar...herşey kendi içinde doğruyu bulur

pilatescadisi-pilateswitch dedi ki...

masalını yaşa birtanem. ben masalındaki duraklardan biri olmaya hazırım:))

Fortunata dedi ki...

Sevgili Eczahaneci,
Nothing Hill dediniz beni kalbimden vurdunuz. Hayatım boyunca unutamayacağım bir eğlenceydi benim için. Çok yüreklendirici bir benzetme oldu. Doğrusu bayıldım:) İnşallah bu yıl yeniden giderim festivale!

Canım Pilatescadısı,
Sen durağım değil, yol arkadaşımsın:) Koskocaman öperim seni!