21 Eylül 2022 Çarşamba

İNSAN BAZEN KAYBETTİĞİNDE KAZANIR*




Hello Kıymetli Okur,

Evimdeki son biram ve son akşamım. Yani yarın da var Allahın izniyle ama yemekte annemlerde olacağım:) Annemin evinin hali de bu:)) Dün kitaplığı topladım. Allah inandırsın otuz koliden fazla kitap çıktı. Aklıma rahmetli Fethi Naci geldi. Ofisini gördüğümde gözlerim yuvalarından fırlamıştı. Sıra sıra kitaplar ve tavana kadar! Amma müthiş bi yer demiştim. Ama pek sevmezdi ayak altında olunmasını, o yüzden hep hep eşikten bakardım gizli gizli.

Diyeceğim o ki elbette bir Fethi Naci olamamışım ama bende fena okur sayılmam.


Öyle değerli, öyle gülümseten şeyler çıktı ki kitapların arasından bilemezsiniz. İçim ısındı. Sevindim çocuk gibi. Bu güzel şey de onlardan biri. İlker'in bana yirmi beş yıl önceki hediyesi. Bende uzun kaldı ister misin dedim. İsterim tabii başak tarlaları meselesi dedi. Keşke dedim içimden şu minicik şeye verdiğim kıymeti beni çok seven o insana gösterseymişim. Gençlik işte. Ama karşılıklı halden anlayarak olgunlaşmak paha biçilmez.


Çok zorlandım toparlanırken ve bir o kadar da keyiflendim. Ölüp gidince ne tatlı ip uçları kalıyor sevenlere. Tabii bir seveniniz varsa. Benim olmayacak. Çocuğum da yok, sevgilim de. O yüzden yaşarken seve seve dağıtıyorum eşyalarımı. Ardımdan küfürü basmasınlar diye. Mesela Harun'un mektuplarını Mübeccel'e postalıyorum. İlker'in kadırgasını ona,  Naci'nin kitaplarını sahafa. Ne anılar, ne de hediyeler yeni eve girmeyecek. Yepyeni olacağım orada, hepsinden, tüm kırgın ve yarım şeylerden uzakta. Bu yüzden blog da olmayacak. Hepsini kaybedeceğim, kaybedeceğim ki, kazanmak bana gelsin, kazanmak hazır olduğumu görsün!


Kalan ömrümü de bu en sevdiğim masaldaki gibi uyuyarak geçirmek istemiyorum. Uyanan Prenses olmak istiyorum. Pardon kraliçe:))

Velhasıl mahallemden ayrılıyor olmak zor mu? Evet. Ölür müyüm? hayır. Mutlu muyum? Bilmem. Umutlu muyum? Galiba.

Bugün Meryem'e dua ettim. Sevildiğim ve sevdiğim bir beraberlik için ilk kez gözyaşı döktüm. Meryem'e herkes gibi severek ve sevilerek yaşamak istediğimi anlattım. Galiba ilk defa anlattım. Bence kimse yapayalnız olmamalı.  Ben de olmamalıyım. Beni tercih etmeyen insanların yasını tutarak geçen bunca yıldan sonra tamam bence, artık özgürüm ve kalbim, o da özgür.




* Aşkın Gücü.

Hiç yorum yok: