14 Kasım 2013 Perşembe

İSTİYORUM...

Günlerdir, haftalardır yazmak istiyorum. Üstelik birden fazla konu hakkında yazmak istiyorum. İMÇ'deki kumaşlar, Ankara'daki çocuk yogası eğitmen eğitimi deneyimim, Küçük Karabalık öğrencilerim, içinden geçmekte olduğumuz bahar ve bütün bunları yazmamı engelleyen daha nice meşguliyetim hakkında bile yazmak istiyorum. Hatta önce durmak, sonra susmak, daha sonra P. Ö.'in adadaki evine saklanıp, azıcık dünyalar güzeli İdil'i sevip, ardından martı ve fare tıkırtıları arasında sadece ve sadece yazmak istiyorum. 

Almanya'da başladığım tohum hikayesini ilerletmek, kendime avare avare dolanacağım bir tarihi yarımada günü ısmarlamak, aslında  en önce vapura atlayıp püfür püfür esen güvertede Allah yarattı demeden, bildiğim tüm kelimeleri yan yana dizerek kendi hikayemi yazmak, yaratmak istiyorum.

Ben yazmak için hep geniş zamanlar, mükemmel mekanlar bulmayı umuyor ve zaman denilen haylazın peşinde her daim nefes nefese kalıyorum! Hikayelerim eskiyor, ellerim kırışıyor ve hatta bu kaçak dövüşen halim karşısında daha bir bilseniz neler neler oluyor...
Yazmak istiyorum... Ama yazamazsam ya dürüst olamazsam diye türlü bahane ardına saklanıyorum. 

İstiyorum. Saklanıyorum. İstiyorum...

Hiç yorum yok: