15 Nisan 2025 Salı

YAVAŞ OL VE AYNI ZAMANDA DİKKATLİ.

 

Günaydın, 

Arzu ettiğim, ancak mümkün kılmakta şimdiye kadar parlak bir başarı sergileyemediğim haldir yavaş ve dikkatli olmak. Bilmek, öğrenmiş ve biriktirmiş olmak hayatın her aşamasında becerebildiğim birşey olsa da, uygulamada yetersiz kaldığımı görüyorum. Düşünsenize cebinizde sizi hazineye götüreceği söylenen bir harita var ama elinizi cebinize atmaya korkuyorsunuz! Tuhaf mı? Bence değil, bence pek çok insan yaşamın harala gürelesi içinde durup durumunu tanımlayamıyor ama eğer birazcık dursa ve düşünse eminim benzer şeyler söyleyecektir. Yaşamı ederinin altında, verebileceklerinin çok azını kullanarak ziyan ediyorum, ediyorsun.

Yavaşlamanın, yaptığımız işleri olabilecek tüm duyuları katarak yapmanın hazzı insanı canlı kılar. Ne işle meşgulsün bilemem ama özellikle ellerini kullanarak yaşıyorsan, ki profesyonel işin bu olmasa bile evinde yemek pişiriyorsundur veya kendini yıkamaktan kaçamazsın, işte tam o günlük işlerde, mümkünse her birinde, yavaşlamalısın. 

Yavaşlamak yıllarca kötülendi bize, tembellikle, beceriksizlikle aynı kefeye koydu. Sanki birileri an'dan haz almamızdan, hedefi unutup sürecin tadına varmamızdan korktu. An içinde kalmanın tılsımı elimizden alındı. Dalga geçtik duran insanlarla, durduklarını düşündüğümüz tüm eylemleri aşağıladık. Sabah erken kalkanı, okula giderken çalışanı, sabah körü kalkıp koşanı, bin parçaya bölüneni öve öve göklere çıkarttık.. Oysa en mutlu, en başarılı insanların yaşam öykülerinde telaş yok, koşmak yok... Disiplin, kendini seçmek, an içinde kalmak var. Konsantrasyon var. 

Yavaş ve dikkatli olmak benim fikrim, keşfim değil. Tüm kadim dinlerin önerisi. Yüksek farkındalıkla yapılan her işin parladığını biliyoruz. Bilim insanlarının en büyük keşiflerini uykuda veya dinlenirken yaptıklarını duymayan kalmamıştır herhalde. Veya sanatçıların çalışma temposu hakkında okumuşsunuzdur. Uzun yürüyüşlere çıkan yazarlar, deniz kenarına günlerce oturan ressamlar...

Beyin biriktirir. İşleyecek hale gelene kadar ne var ne yoksa listeler. Vakti gelince de önümüze serer. Bugün günlerden Salı, haftanın ikinci günü, isterseniz birlikte yavaşlama oyunu oynayalım. Suyu yudum yudum içelim. Çiçeği usulca sulayalım. Saçımızı nazikçe tarayalım. Bir yerden başlayalım, beğenmezsek yine ezbere, bildiğimiz koşmacaya döneriz:).



Hiç yorum yok: