12 Ağustos 2014 Salı

THE FISHER KING*

Filmleri benim için unutulmazdır. Her karakterde beni kendine inandırdığı, gezegende iyi yürekli insanlar olduğuna ve farklılıkların güzelliklere sebep olabileceğine ikna ettiği için tanımadan çok sevdiğim bir oyuncuydu. Keşke ona mail atsaydım, mektup yazsaydım da, oynadığı filmlerle nasıl umutlandığımı, sakinleştiğimi, neşelendiğimi söyleseydim... Gülüşünün içimi ısıttığını söyleseydim.
 
Tanıdığım ya da tanımadığım pek çok insana duygularımı açıkça dile getirebildiğim bir ömür diliyorum kendime. Beni mutlu edene de, mutsuz edene de, dokunuşuyla, sözüyle, suskunluğuyla hoşnut olup olmadığımı söylemek istiyorum.
İnsan sonra çok pişman oluyor.
 
Yaşanmamış her an, ertelenmiş her cümle bir kanca insan yüreğine; yürüdükçe, geride kaldıkça misina çekiştiriyor, geriliyor ve kanatıyor inceden....
 
Gittiği yer cennet olmalı. Zaten bir filmde oraya gitmişliği var. Aşk için sevdiğini bulmaya cehenneme inmişliği de var....
 
Bir dostum "zamanı bol insan depresyona girer" demiş. Katılmıyorum. Bazıları depresyona girecek kadar güçlüdür. Hassastır. Bazıları ise kronik depresyonunu egosu yardımıyla yoğun tempoda karambole getirerek yaşamayı seçer. ne uğruna güçlüdür? Bilinmez... Hangisi iyi ki? Ben kendi adıma depresyona girip, kuyunun dibine düşüp, sonra tüm gücümle zeminde zıplayıp, tekrar açık havaya çıkmayı tercih ederim.
 
Dünya çirkin bir yer. Bazen ne aşk, ne para, ne de seyahatler  -ya da her ne ise ruhu sakinleştirip uyuşturan- kar etmiyor. Bir yerlerde tanıdığımız ve tanımadığımız insanlar acı çekerken, hatta ölürken bireysel mutluluk hiç olmadığı kadar zor...
Ben yapamam; kendimi öldüremem fakat hayatı ağır bulup, acıyı dindirmek istemeyi, intihar etmeyi anlayabilirim. Gitmeyi seçmek benim nazarımda asla korkaklık değil. Kırılmaya, incinmeye gücü kalmamışlık sadece.. Yalnızlığa dayanamayış belki..Kimbilir...
 
Aklıma Baudelaire'nin "Albatros" şiiri geliyor... Kötülük Çiçekleri ne güzel şiirlerle doludur...Ya Sylvia Plath, Tezer Özlü...Kim onların gücünü yadsıyabilir?
 
Yaşarken, oynarken benim için ilham vericiydin sevgili Williams. Ölümüne çok üzüldüm. Ama sırf bencilliğimden; seni daha fazla seyredemeyecek olmanın mızmızlanması benimki . Yoksa ölümünü de, oyunculuğun ve naifliğin kadar ilham verici ve cesur buluyorum.
Yol bitmiş demek ki...
Gittiği yer ışık olsun .
 
*BALIKÇI KRAL
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok: