8 Şubat 2011 Salı

SIRTINI DUVARA YASLAMAK VE DERİN NEFES ALMAK ZAMANI.

Kardeşim bir kere x bi şahsiyete sırtımı dönsem, güvensem ve hayal kırıklığı yaşamasam olmaz mı? Hayat illa bu kadar sıkıntılı ve sevimsiz olmak zorunda mı? Ben hep nefesimi tutup, ya sabır diyerek mi yaşayacağım? Birisi çıkıp beni şaşırtsın lütfen!
38 yıllık ömrüm boyunca işçi çalıştırmayı beceremedim. Adam kullanmak, kocasını parmağında oynatmak gibi terimler de hayatımda hiç yer almadı. Zira yok böyle bir yeteneğim! Ayrıca iyi niyetin bi halta yaradığına da tanık olmadım! Herkes bildiğini okuyor. Ben havaya konuşuyorum.
Bizim evin tadilatıyla uğraşan ustalara yüz kere söyledim, "kardeşim ben manyağım, ne yazık ki gözüm olmadık detaylara takılır " dedim. Yok sanki ben, "bitsin de nasıl biterse bitsin" demişim gibi adamlar vur patlasın çal oynasın yapmışlar evin içinde. Duvarların macunu Allahlık, fayansların derzi yer yer parmak kalınlığında ve yer yer saç teli inceliğinde... Yerler mi? Engebeli arazi!!!
Evin toplamda altı oda kapısı var ve her biri diğerinden farklı genişlikte! Yani çıldırmak için ektra çabaya hiç gerek yok, al eline cetveli, bir kaç kapı ölç tamamsın!
E sen bütün bu salak saçma detaylara takılırken evde yaşayacak diğer insanlar nerede derseniz, onlar arazi! Zaten umurlarında mıdır bu işler emin değilim. Biri deliler gibi çalışmakta, diğeri doğmamış çocuğa don biçer gibi perde peşinde! Uzun lafın kısası bizim ustalar ince işte çuvalldılar... Bana da havaya bağırmak kaldı!
MEĞER BEN NE KADAR ŞAHANE BİR EVDE OTURMUŞUM 25 SENE, MEĞER BİZİM EVİMİZ BİLDİĞİN ŞAHANE BİR DAİRE İMİŞ... Tüh ya, insan 45 senelik bir apartmana göç ederken farkına varıyor Hanya nere, Konya nere... Demek bu yüzden onlarca yeni apartman varken, adamın biri illa bu evi almak için tutturdu... Ne diyelim, o güle güle otursun da, bakalım ben bu yamuk fayanslarla ne halt edeceğim!

Hiç yorum yok: