6 Eylül 2025 Cumartesi

HERŞEY TEKRARDAN İBARET, SIRF İNSAN ANLASIN DİYE....



Herşey tekrardan ibaret. İspatı mevsim döngüleri. İnsana defalarca şans veriliyor, baktığını görsün, gördüğünü anlasın, anladığını sevsin, kıymet bilsin diye.

İnsan kör, insan uykuda, insan unutmuş kendini haritada işaretlenmemiş uçurumlarda...

Kaç mevsimi ziyan ettikten sonra idrak edilir ki yaşananın son olma ihtimali? Kaç mevsim avuçlarımızdan kayıp gittikten sonra kıymeti bilinir sımsıcak bir çift çorabın ve yumuşacık şalların?

Kış kapıda. Kış zor bekliyor sırasını; ağırlığı, ödülleri ve cezalarıyla sabırsız... Bir kase çorbayla şansımıza gülümseyip, havalara uçacağımız erken inen akşamlar kapıda... Ama önce sonbaharı seveceğiz. 

Bu sabah yılın ilk yağmurunun şarkısıyla uyandım. Şükrettim sabahın serinine, kahvemin lezzetine, sarmaşığa düşen ilk sarı renge.

İlk sarı yaprağı düşündüm uzun uzun... Acaba farkında mı ne kadar cesur olduğunun? Diğerlerini usulca döngüye davet ettiğinin? Muhtemelen değil, öylece, kendiliğinden oluvermenin tevazusunda, düşünmeden akmanın sadece dönüşmenin büyüsünde... 

O ilk sarı yaprak olmak istedim bu sabah; usul usul rengimi değiştirmek, sessizce ilham olmak istedim geleceğe adım atmaya çekinen parçama. Sonucu ne olursa olsun diyerek, o ilk sarı yaprak kadar teslimde olmak istedim değişenler karşısında.

Nicedir çığ gibi büyüyen hastalıklar ve ölümler sardı etrafımızı. Sokaklarda korkuyla, tedirgin yürüyen kediler ve köpekler. Onların korkusuna elleri kolları bağlı seyirci kalan bizler... Bu sabah benim kadar şanslı olamayan, uyanamayan nice çocuk, genç Dünya'nın bir yerlerinde... Onlar uyanmadılar...

Ruhlarımızda ağır bir bulantı, bedenlerimiz direncini korumaktan utanmışken son inadımla, son gücümle mevsimi seyrediyorum. Bana bir sonbahar daha verilir mi hiç bilmiyorum?

Ne elin kolun bacağın, ne gözlerin, ne damağındaki tat... Hiçbiri sonsuza kadar senin değil. Verilirken de alınırken de teslim olmaktan başka çaren yoktu, hatırla. Tek gün var, tek saat, tek dakika ve sen o hangisi asla bilemeyeceksin... O halde benimle ol ve o ilk sarı yaprağı düşün şimdi, onunla bir, benimle bir, nefes alan, alamayan herkes ve herşeyle birlikte sadece ol. Sadece nefes al, hakkın olan nefesi uzun uzun al ve ver. 

Dünya'yı son defa koklarcasına içine çek rüzgarı ve sakince verirken mevsimi selamla benimle birlikte :)









1 yorum:

Selma dedi ki...

Gunaydin Elvancim 💙 her zamanki gibi kalbimi saran bir yazı.

"...Insanların kalplerinde fazla gerginlik, fazla öfke, fazla intikam hirsi var. Kalplerimize bakıyoruz ve orada ne buluyoruz? Zamanin en fazla hafiflettiği ama için için yanmaya devam eden öfke. Sacma bir his ama kalplerimizde yaşamaya devam ediyor. O halde neden dünyadan insanlardan başka bir şey bekleyelim ki?..."

Sandor Marai :)) yazını okurken masada duran notlara gözüm takildi ve ikinizi sohbet ederken hayal ettim ben hamaktayim tatlı bir rüzgar sizi dinliyorum 💜🌷😊🙏