Günaydın İyi Pazarlar,
Bir süredir kendimi hafif hissediyorum. Elbette verdiğim üç beş kilonun ve gördüğüm tedavilerin faydası sonsuzdur ancak asıl güzellik kendime yepyeni oyun arkadaşları bulmuş olmam.
Şanslı, zor, karışık duygularla geçen bir yazdı. Açıkcası sonbahar da öyle. Kendimi zaman zaman yüzeye çıkıp nefes alan balıklar gibi hissediyorum. Nefes almanın önemini unutmamaya çalışıyorum.
Burhan hala kazıda. Bu ay sonu birkaç günlüğüne İstanbul'a gelecek ama bakalım ne zaman? Nefes'le dersler de henüz başlamadı, inşallah Ekim'le birlikte. Onlar da hayatıma dönünce doya doya oynayabilirim.
Ne kadar değerli birşey beklentisizce iyi zaman geçirmek. Havadan sudan konuşup şakalaşabilmek. Özlemişim. Sakince, nazikçe ve içtenlikle kendim gibi davranabilmeyi özlemişim. Birilerinin beklentilerini karşılamak zorunda olmadan, kendimi beğendirme veya onaylatma derdine düşmeden, öylece ve sadece orada olmayı özlemişim.
En çok istediğim şeylerden birini yaptım bu yaz, İstanbul Boğazı'nda yüzdüm. Hem de ne yüzmek! Hayatımın en beklentisiz, en sakin günlerine iki tane daha ekleyerek.
Şimdi sırada sonbahar ve kış var. Yaşamak, çalışmak ve eğlenmek için. Kelimelere dökmekte tutuk kalsam da yeniden oyuncu olmak hoşuma gitti demek istedim.
Oyunda kaldığımız güzel bir hayatımız, güzel bir Pazar günü olsun.



