Günaydın,
Bu sabah kuşlar yok. Kuşlar yok derken martılar ve kargalar var tabii, sadece serçeler ve sığırcıklar gelmemiş. Onları yok yazdım.
Sarmaşık hala yeşil, çınarın rengi dönmeye başladı. Rüzgar yok. Nem oranı yüzde seksen yedi.
Biraz sonra pazara gideceğim. Mutlu muyum? Evet, hayattayım, elim ayağım tutarak kalkmışım ve kahvemi alıp balkona gelmişim. İstediğim marka kahveyi, istediğim sürede içerek güne başlayabiliyorum. Bu şans değilse nedir?
Dün Damla'nın kitapları Orhan'a teslim ettim. Orhan bizim mahallede harika bir sahaf açtı. Artık kitaplarımız onun. Bu hafta Tuna gelecek. Yarın yüzmeye gidiyoruz!
Boğaz'a!
Bu sene denizle başka türlü bağlandığımı hissediyorum. Korktuğum yerden; karanlıktan, akıntıdan, sürüklenmekten...
Elim, sağ elim titriyor. Sağlığıma epeyce dikkat etmeme rağmen hala yolun başındayım. Beslenme ve hareketliliği çözsem de stres yönetiminde ve zamanı kullanma becerisinde tökezliyorum. Son zamanlarda müziğe tutunuyorum, müzik dinlemek iyi geliyor. Tabii okumak da.
Neyse, dilerim hepimiz için güzel bir hafta olur :))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder