25 Şubat 2021 Perşembe

ABİDİN DİNO YENİ EVİNE GİDERKEN

 




Kurgularınıza değil, farkında olmadığınız ihtimallere inanın...

                                                                                 JUNO


Işık hızında yaşanan bir haftanın henüz tamamlanmadığını düşünürsek, tüm inancımla dua etmeliyim. Zira bazen dua tek huzur kaynağım oluyor. Benim Konya ile bağlantımı bilen tüm arkadaşlarım oradaki dostlarıma verdiğim değeri ilginç bulurlar. Nedir ki bizi birbirimize bu kadar çeken? Şudur, aşk! 

Benim Konya'm aşka inanan, aşkla yaşayan insanlardan ibaret. Ben Konya'ya gittiğimde şehri görmüyorum ki, şehrin yüzlerce yıllık hikayelerini, mesnevinin ince mesajlarını tane tane anlatan dedemi, Özlem'in özenle kurduğu sofraları, tekkede hissettiklerimi görüyorum. Adnan'ın bir kardeş gibi davranan halini biliyorum. Benim Konya'dan anladığım şeyle, arkadaşlarımın anladığı elbette bir değil. Nasıl olsun ki? Velhasıl şunu anlatmak istiyorum, bu sabah da benzer bir güzellikle uyanınca şansıma bir daha şükrettim.

Yukarıda gördüğünüz resim Abidin Dino'ya ait. Sanırım son elli senedir bizim salonun duvarında asılıydı kendisi. Dün itibariyle yeni sahibini bulması için onu bir yolculuğa uğurladık. Artam Antik A.Ş. 'de online müzayede ile haftaya Cuma günü yani yarın satışa çıkacak. Eskiden ona baktığımda içim huzur dolardı. Satmaya karar verince ne yalan söyleyeyim biraz hüzünlendim.. Nihayetince onlarca tablodan biriydi ama evin manevi bir değeri gibiydi bizim için. Sonra kendimi teselli edip, gelecekteki bahçemin kıymetli bir parçası olarak görmeye çalıştım onu. Eğer bir bahçe istiyorsam, fedakarlık etmeliydim.. Şu hayatta para kazanmak için kılımı kımıldatmamışsam eğer ve inatla bir toprak istiyorsam elbette vazgeçtiklerim olacaktı...

Biraz önce Adnan'la konuşunca bir kez daha verdiğim kararı düşündüm. Babamı düşündüm. Bu resmi alırken o ne görmüştü acaba? O da benim gibi pembenin sıcak ve büyülü tonuna mı vurulmuştu yoksa o tam ortadaki "Ah Elif!" gözüne ilişmiş miydi?

Eğer öyle ise babamın inancıyla ilgili bir ipucu daha var artık elimde. Mezhebimiz yavaş yavaş belli oluyor. Ne mutlu bana! Bu tablo hayatımızdan çıkarken, onun yerini dolduracak derin bir bilgi bırakıyor avuçlarıma. Belki de satmaya kalmasaydım asla gözüme ilişmeyecek tılsımlı bir ayrıntı ile büyüleniyorum. Tıpkı dün Jasmin ameliyattayken düşündüğüm şey gibi; yaşarken çok mutlu değiliz, ne zaman ki ölüm ihtimali yaşamın kıyısında dolanmaya başlıyor, işte o vakit ölümü yendiğimizde gerçek anlamda yaşamaya başlıyoruz, yaşam doluyoruz!

Yaratılmış her şeyin aşkla onu, yaratımı, yaratıcıyı zikrettiğine inanıyorum. Buna ister bir bilim adamı gibi yaklaşın ve titreşim, frekans veya atomların dansı demeyi seçin, ya da benim gibi uzun etmeyip zikir deyiverin. Hepsi aynı kapıya çıkar. Şu hayatta her şey aşka çıkar. Şu hayatta her şey aşkla çıkar.

Abidin Dino'ya geçmişimin değerli bir parçası olarak veda etmek zor ama bana bıraktığı mesajın ancak veda anında geleceğini anlamış olmanın ayrı bir huzur var içimde. Birgün yeniden  benim olur mu bilmiyorum fakat bahçemdeki bir ağaca Abidin diyeceğim ve üzerine de "ah elif" yazacağım. O zaman Abidin bizimle yaşamaya devam edecek, onu boşuna satmış olmayacağım. Dilerim yeni evinde de çok sevilir.


Hiç yorum yok: