27 Temmuz 2025 Pazar

EVDE OLMAK

 


Mutlu Pazarlar, tabii bunca felaketin ortasında mutlu olabiliyorsanız. Ben oluyorum valla. Sabah yataktan kalkıp balkona çıkınca, elime kahve fincanımı alıp kedimi sevince gayet mutlu oluyorum. Ha, o mutluluk güne sirayet ediyor ve beni tam zamanlı kurtarıyor mu derseniz, elbette hayır, sonuçta şehrin göbeğinde her birinizin maruz kaldığı bombardımandan bende nasibimi alıyorum.

Günlerce yüzmeme ve litrelerce su içmeme rağmen içim ateş parçası. Sadece ormanlara ve hayvanlara da değil, teyzeme, geleceğe ve gün ortası saatlere denk gelirsem de bildiğin etimdeki acıyla yanıyorum. Ne pis günlere kaldık demeyeceğim ama tuhaf zamanlara denk geldiğimizi inkar edemezsiniz.

Tüm mitolojilerin, tarihin, bilimin, simyanın, kimyanın ortaya karışık sunulduğu, hedonistlerle kölelerin aynı pistte dans ettiği çılgın bir partide gibiyiz. Hadi geçtim partiden de benim burada ne işim var? Ah, bir bilsem!

Evimdeyim. Evde oturmuyorum ama evime sığınıyorum. Hayvan gibi saklanıyor, mecbur kalmadıkça nükleer savaş çıkmışcasına dışarı çıkmıyorum. 

Teyzem hala hasta. iyileşecek mi, yoksa böyle böyle azalacak mı onu da bilmiyorum. Dizlerim daha iyi. Hala verilecek kilom, kasa dönüşecek yağlarım var. Sıcaktan kımıldayamıyorum.

Ama evdeyim. Kedimle evimdeyim ve bunun kıymetini çok iyi biliyorum.

Hadi hala mutlu olabilirsiniz bir dans müziğine, bir kadeh buz gibi şaraba bakar. Hadi ya, yaparsın.

Hiç yorum yok: