Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıysa eğer, benim buraya düşmüş oluşuma hiç şaşırmamak lazım.
Aylardır tek satır yazamıyorum. Ne Eda Lisa'nın yaklaşan doğum günü, ne okulda olup bitenler beni masaya oturtamıyor. Önüne geçemediğim garip bir yuvarlanma, zamandan saklanma halindeyim sanki.. Keşke olan biteni anlasam da, anlatabilsem. Yazmak birazcık bu işe yarıyor aslında; anlatabilme isteği kendi içimde olan bitenle bir kez daha karşılaşmamı sağlıyor.
Bakıyorum da, gördüklerimi pek beğenmedim bu akşam...
Mavi yün çoraplar gördüm dün gece rüyamda. Aslında sağa sola dönmekten uyuyamamıştım ama demek ki aralarda uyumuş, üstelik anlaşılan o ki rüya bile görmüşüm. Çorap bana iyi gelmez. Rüyamda ayakkabı, çorap gördüysem, hele de giydiysem eyvah diye uyanırım. Neyse ki bu defa çorapları giymedim.
Yazarım sandım, ama yazamayacağım... Belki başka sefere....