Mektuplar, mesajlar, masallar, rüyalar.... Yetmez. Kalbini kıran, her parçası yedi denizin dibine yollayan biriyle ancak yüzleşerek iyileşir insan.
Kötüye sen kötüsün demeden sarılmıyor yaralar. Şöyle helalinden kontrolü kaybedip aramak istiyor insan Allah belanı... demek için. Ama ne çare, yüzünü görmek gerek. Utanmış mı? Mahcup mu? Pişman mı? Pişkin mi yoksa?
Aldanmış olduğumuzu kabullenmek hiç kolay değil. Kendine yenilgiyi, yanılgıyı konduramıyor insan, "yok yok mutlaka vardır bir açıklaması" diyerek geçiyor seneler. Oysa bazı insanlar sadece kötü. Sadece zayıf, Sadece iç sesine sağır. O kadar.
Yüzleşmeden iyileşemiyor insan ... 18 Mart için tüm diyebileceğim bu..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder