Kendini özgün zanneden, fakat çıkarttığı tüm işler sadece kopyala yapıştır olan ve ortalama kelimeler, vasat tavirlarla kocaman bir aldatmacanin içinde dans edip, sonra da utanmadan lâyığını bulamamış, hüzünlü tavırlar takınan insanlar...
Senelerce karısını aldatıp, sosyal statü sebebiyle evliliğini sürdüren konfor budalası kötürüm kalmış erkekler...
O erkeklerle yaranayım derken kendini ıskalamis, yıllar sonra hedefi onikiden vurayım derken komik duruma düşen kadınlar.
Bu kaos ortamında şapsallasmış, obez, uyuşturucu bağımlısı olmuş ve baglanma bozukluğu sancısı yaşayan biçare çocuklar...
Başka yaşamlara karşı katılaşmış kalplerini ve o kalplere açılan gözlerini mühürleyen onbinlerce korkak insan ....
Diğerlerinin hassasiyetlerine, acılarına, korkularına duvar olup, hayvan sevgisi ile güzeli sevmeyi karıştıran, pahalı bir hayvanı instagram objesi yapan, savaşın ortasından gecerken mücevherin karatini dert eden sözde seçkinler...
Canı istediğinde sokulan, daha iyi bir alternatif oluşunca esamesi okunmayan, her daim buradayım dediği halde ihtiyaç anında katiyyen bulunamayanlar....
Vermeyi ve almayı istediği an, istediğini vermek ve almak, kendisi istediğinde hemen hizmet beklemek zannedenler...
Ve inadına insan kalıp, kalpten sevenler....
Her koşulda, sorgusuz sualsiz kolları açık olanlar. Usulca dinleyen, yargılamadan, akıl vermeden su gibi yanımızda akanlar.
Bin şükür hepsini gördük. Hepsiyle tanıştık. Kimi yaren, kimi tanıdık bellemek icab eder idrak ettik.
Ama nedense bu sabah kalbine beton dökülmüş bir kadını yine anneliği, sahte hüznü, kötü Türkçesi ve botoxlu yuzuyle görünce sinirime dokundu zahir. Bunu sahiden yiyenler var yahu! Yetsin artık!
Allah egosu tavan yapmış zavallilarla kesistirmesin yolumuzu. Başka ne desem enerji kaybı.
....Çok çok amin!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder