His.
Ne düşündüğümü değil, senin ne hissettiğini de değil, kendi duygumu, bedenime gizlenen duyumu arıyorum.
Kat kat kumaş var; keten, kadife, ipek... Tek tek çekiyorum örtüleri zamanın üzerinden, bir his gizlenmiş olmalı kuytuya, onu arıyorum.
Sevgi ve şevkat değil ... Tutku değil.
Korku?
Derin, midemden göğsüme, oradan boğazıma tırmanan bir yaratık! İçimdeki his bu! Sana dair, senden yadigar duyum korku.
Yüreğime bıraktığın korku.
Neden bu kadar sağlıksız bir duyumu saklıyor hafizam? Korkuyu sevgiyle karıştıran deneyimi nerede edinmiş olabilirim?
Canavar besliyorum yatağımın altında, ne zaman acıkır, ne vakit beni yer bilinmez. Gözleri yeşil, boyu kısa, ana dili öfke. Tırnaklarının içi altın tozu.
Tanıyor musun?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder