15 Ekim 2024 Salı

THE LETTERS*

 

Günaydın,

Her gece sözler veriyorum kendime ertesi sabah tutulmak üzere fakat hiçbirini tutmuyorum. Ne limonlu su içiyorum, ne sabah esnemelerine rağbet ettiğim var, ne de sonbaharda çıkılacak uzun sabah yürüyüşleri gündemimde. Kendime verdiğim sözleri bile tutmaz, tutamazken hayattan sadakat ve işbirliği bekliyorum. Ben bana inancımı dibine kadar yitirmiş ve tazeleyemezken, bir andan diğerine durdurulamayan çürüyüşümün gerçeğinde yaşam bana su versin, göklerden süzülüp omuzuma konan kuşun tılsımlı dokunuşu bana beni hatırlatsın, kalbimi çiçeklendirsin istiyorum. İstiyor muyum? İstemek için bile yorgunum. 

Her sabah canlılığa tutunmaya gayret edip, güne kalp çakram için meditasyon yapacağım diyerek başlayıp ilk hüzünlü karede yokuş aşağıya yuvarlanıyorum. 

Şu dertop olmuş yokuş aşağı yuvarlanan kirpi ben miyim yoksa? 

Geçmişe ve geleceğe gönderilen yüzlerce mektubun yerine ulaşıp ulaşmadığını bırakıp, şimdi tam şu an yeni bir tane kaleme alıyorum. Dans ediyor, resim yapıyor ve doğanın bize bahşettiği renklerin önünde eğiliyorum. Gün başladığı gibi devam etmek zorunda değil, yaşam inceldiği yerden kopmak zorunda değil. Gün yaşamaya değer kılınabileceği gibi, hayat tam o inceldiği yerden sımsıkı düğümlenip yenilenebilir.

Hadi benimle beraber bir mektup yaz şimdiki zamanda ve kendine.









*mektuplar

Hiç yorum yok: