5 Ekim 2024 Cumartesi

YEDİ DENİZİN DİBİNİ ARAYAN KIZ











Bir varmış, bir yokmuş, uzak ülkenin birinde mutluluğun yedi denizin dibinde saklı olduğunu anlatan masallarla büyütülmüş, en sevdiği meyva mandalina olan Elis yaşarmış.
 
Bu küçük kız, gündüz vakti bütün diğer çocuklar gibi okula gider, kalan zamanında  da bahçede oynar, resim çizer, kimi zaman hikayeler okuyarak hayaller kurarmış. Ama ne zaman akşam olup hava kararsa aklına hep yedi denizin dibindeki mutluluk gelirmiş.
 
Neredeymiş bu yedi deniz? Acaba mutluluk çok mu derindeymiş? Bazen uzun uzun nefesini tutar, yedi denize gittiğinde nasıl dalıp, mutluluğu çıkartacağına dair hayali dalışlar yaparmış.
 
Bazı geceler bu sorular uykusunu kaçırır, hatta rüyalarına girer, uzaklardan gelen deniz kokusu odasını doldurmuş. Böyle gecelerde Elis, dudaklarında tuzlu bir tat hissederek uyanırmış. Tekrar uykuya dalmakta zorlandığından, limandaki süngercinin ona hediye ettiği tritonu kulağına dayayıp, denizin şarkısını dinleyerek uykuya dönermiş.
 
Çok arkadaşı varmış. Ve bir erkek kardeşi. Bazen onlara sorarmış acaba yedi denizin nerede olduğunu duymuşlar mı diye ama ne yazık ki hiç kimse nerede olduğunu bilmiyormuş...
Annesinin yedi deniz masallarını erkek kardeşine anlatmamış olması çok  ilginçmiş...
 
Yaz gelip okullar tatil olunca ailece güzel bir sahil kasabasına gitmeye karar vermişler.  Gittikleri yer evlerinden epeyce uzakmış. Kaldıkları otelin önünde ucu bucağı kestirilemeyen masmavi bir deniz uzanıyormuş.
 
Elis, acaba yedi deniz burası olabilir mi diye düşünmüş..
 
O ilk gece herkes yatağına çekildiğinde, odayı tıpkı rüyalarındaki gibi deniz kokusu doldurmuş. Üstelik dudaklarında da gerçek tuz tadı varmış!
Elis, yedi denize çok yaklaştığını hissederek mutlu, huzurlu bir uykuya dalmış. Rüyası çok ilginçmiş; denizin dibine rahatlıkla dalabildiğini, balıklarla konuşabildiğini ve hatta yengeçlerin sırtında oturup gezintiye çıktığını görmüş!

Tatil çok eğlenceliymiş. Ve eğlence her sabah kardeşiyle birlikte tavukların yumurtlamasını bekleyip, yumurtaları mutfağa götürerek başlıyormuş. Sonra fırından henüz çıkmış ekmekleri bezlere sararak masaya taşıyor ve anne ve babalarının uyanmasını bekliyorlarmış.

Gün boyu kumdan kaleler yapıp, balık tutuyor ve bol bol yüzüyorlarmış.

En sevdikleri şey ise gün batımını izlerken anne ve babalarının birlikte anlattıkları masallarmış... fakat bir şey Elis'in dikkatini çekmiş, annesi hiç yedi denizin dibindeki mutluluktan bahsetmiyormuş. Oysa Elis'in en sevdiği kahramanlar bu masalda saklanıyormuş.....

27.08.2016... YARIM KALAN



 









Hiç yorum yok: