3 Ekim 2024 Perşembe

MASA

Kendime ait bir odam hep oldu. Kimseyle paylaşmam gerekmeyen bir oda. Hatta son yedi senedir kendime ait bir evim bile var. İstediğim sessizlik ve huzur artık benim!

Benim mi?

Değil.

Mesele o kadar basit değilmiş. Asıl olan kafamın içindeki sesler... Huzursuz, endişeli ve karmakarışık! Hangi odaya gitsem gelen gürültü, patırtı.

Evi topluyorum iki gündür. Bir tür bahar temizliği. Saksılara toprak, tohum alıyorum. Ardiye odasını temizliyorum. Atilacaklar atılıyor, verilecekler veriliyor. Dipsiz bir kuyu gibi eşyalarım; çok, bir insan için çok fazla. Attıkça, verdikce utanıyorum.

Azalmaktaki azmim yetmiyor sanki. Sadelestikce hafifletecek hayat biliyorum. Yine de hala ağır.... Yoga odasına taşıdım çalışma masasini. Yazmak için yüzümü ihlamura döndüm. Kendime ait kocaman, bembeyaz bir masa!

Bu baharı es geçme diyor içimdeki ses. Bu baharı es geçmeyin, geçmeyelim diyorum bende. İşler güçler bitmez. Bittiğinde burada olmayacağız zaten.



Hiç yorum yok: