Eski ama sen kadar eski bir yaranın dağlanması misali yanmışsa kalp, kavrulmuşsa acıdan, uzan şu ortadaki taşa yüzü koyun. Bırak derinlerinden gelen ateş içini soğutsun.
Bütün dünya acını bilsin, bilsin ama yarana değmesin istiyorsan, üstelik bunu söylediğinde anlaşılacağına dair inancın kalmamışsa, bırak gözyaşların sıcak sulara karışsın. Uluorta ağlamanın, içine içine haykırmanın tam yeridir burası.
Bütün dünya acını bilsin, bilsin ama yarana değmesin istiyorsan, üstelik bunu söylediğinde anlaşılacağına dair inancın kalmamışsa, bırak gözyaşların sıcak sulara karışsın. Uluorta ağlamanın, içine içine haykırmanın tam yeridir burası.
Bırak.
Derini, derinin altına sakladığın tüm anılarını alsın şu tanımadığın eller. Bir çocuk kadar utanmasız sere serpe, bir ölü kadar hissizsin bu parmakların altında.
Bırak.
Sırtüstü yat. Bak, şu kubbedeki delikler gibi için; delik deşik. Işık huzmelerine aldanıp dalma oraya, hayatı temize çeken bir kalıp sabuna teslim ol. Hayat köpük köpük... İzin ver aksın.
Hala hayattayken ağlaya ağlaya yıkan erken ölümüne.
06.04.2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder