Son aylarda iki yakın kız arkadaşım estetik operasyon geçirdiler. Görüştüğüm kadınların çoğu bu konuda konuşmalara doyamıyorlar. Gözaltı ışık dolgusu, botoks, vitamin bişi, lifting, çekiştirme, uzatma, ozon, şu bu...
Neler oluyor anlamıyorum. Evet yaş-la-nı-yo-ruz. Üstelik doğduğumuz günden beri ve hepimiz! Ölücez zaten. Bence güzel bir masajın, cilt bakımının, arada bir kendini şımartmanın kimseye zararı olmaz. Ama herkesin ölümsüzlük peşinde koşmasını ve sonsuz gençlik pınarını çaresizce ve yanlış yerde arayışını anlayamıyorum.
İnsan aslında neyi arar?
Hepimiz insanın aslında nasıl ve neyle parladığını çok iyi biliyoruz. İnsan aşkla parlar. Gerisi tırı vırı. Aşıksanız güzelsinizdir. Herkes yaydığınız ışığı görür. Aşk yoksa bütün o vitaminler falan işe yaramaz. Gözünüzün feri yoktur ki...
Üstelik nedir bu ye kürküm ye meselsi? Ben diyorum Dünya batmış, sen diyorsun rujum ne renk?
Hiç anlamadım, anlayacağımı da sanmıyorum. Güzellik vardır veya yoktur. Bununla barışmak lazım. Benim annem çok güzel bir kadındı. Her zaman manikürü, pedikürü ve tertemiz saçlarıyla fazlasıyla doğal ve güzeldi. En süslü anında bir rimeli ve ruju olurdu, o kadar. Benim güzellikten anladığım da bu kadar. Fazlası zarar ziyan. Kocaman memelerim olursa daha mı mutlu olacağım? Veya kusursuz kalçalarla? Durmadan rengini modelini değiştirsem saçımın? Veya instagramda müthiş filtreler bulsam?
Zaman kaybı...
Bakım verilmesi gereken yer içerisi. Yine de Deniz Akkaya'nın estetik operasyonlarını çok yerinde buluyorum:) İyi karar.
Erkek egemen dünyaya bu kadar yaranmaya çalışmayı da hemcinslerime yakıştıramıyorum. O kadar gerekli değil erkekler. Zaten çok seçici değiller. Onca paraya, acıya vallahi değmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder