"...cehennem hayatı yaşayacağım bana yazmazsan" Demiştin alıntılarının birinde hatırladın mı? Son maillerinden biriydi. Silmedim.
Yaşama tabii, ama sen cehennemde olma diye ben neden ateşlerde yanayım? Ki seni defalarca birlikte yanmaya, kül olmaya davet etmişken! Onu bile yaptım! Neden?
Hala ekranın diğer tarafında mısın merak ediyorum. Oysa ne çok isterdin şu yanı başımda duran ceviz ağacı gibi meraksız, zamansız, rüzgara teslim salınmayı.... Kısmet!
Sahiden cehennemde misin? Sevgisiz, ruhsuz. Gerçi sen ruha falan da inanmazsın. Madde var senin dünyanda, ruh bizim gibi salaklara.... Keşke bir mesaj atsan ve desen ki "ben burada çok mutluyum, o senin beğenmediğin madde dünyasında zevkten, tatminden dört köşe, hiç eksiklenmeden, seni özlemeden yaşıyorum." Lütfen ya, yazsana bana, bir kısa mesaj! Çok seviyorsun ya beni, çok seviyordun ya bir vakit, kurtar bu tükenmez belirsizlikten!
Kurtar beni karşıtına koşan halimden. Hadi!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder