Bu işler doğada da kışa girerken oluyor, canlılar tüm yaz kavrulan, güneşle yıpranan derilerini, kabuklarını soyup, yenisi için çırılçıplak başlıyorlar kışa! Soğuk mevsim bitince de yenilenmiş halleriyle kaldıkları yerden devam ediyorlar. İşin aslı kışın da hayattalar, sadece tempo düşünce ve bildiğimiz giysiler çıkınca bize fazlasıyla durağan görünüyorlar. Öldü, bitti, gitti zannediyoruz.
İşte şimdi ben tam olarak onlar gibiyim, bitki ve hayvanlarla uyumluyum; yapraksız, derisiz, çıplak! Bu sebeple olsa gerek defansta ve gergin hissediyorum zaman zaman. Zira ezber dışında seyrediyorum, alışmadığım yolda yürüyorum.
Tüm bunlar iyi, hem de çok iyi. Sahici bir bahar yaşamak isteyen, gerçek bir kışı göze almalı di mi? Essin sert rüzgarlar, kalsın bakalım yüreğim ayazda. Kalsın ki, nicedir unuttuğu ısınmanın hazzını hatırlasın!
Pek çok insan, hemen hemen her daim ulaşılır olmama rağmen, beni spontan olmamakla itham ediyor. Haklı olduklarını düşünmüyorum, aksine hemen hemen hiç doğruluk payı yok söylediklerinin. Benim spontaniteyle bir derdim yok çünkü, sıkıntım benimle boşluk dolduran, her daim planımı bozup, kendininkiyle hayatımın ortasına dalan tavırla. Niçin bunca zaman bu kadar tolerans gösterdiğim de ayrı bir yazı konusu. Nasıl açsam sevilmeye!
Herkese elimden geldiğince sakin davrandım. Özellikle de hamile arkadaşlarıma, çocuk büyütenlere, yurt dışında yaşayanlara, kocasından boşananlara... Sonuç pek iç açıcı olmadı. Kendi öncelikleri konusunda an be an bencilleşip, yıllar içinde işi kabalık boyutuna taşıdılar. Birgün gelip, isyan edebileceğim akıllarının ucundan bile geçmedi muhtemelen. Ama ettim işte. Koltuk değneği Elvan'la vedalaşma zamanıdır.
Son dakika davetlerine icabet etmeyeceğim, her aradığınızda elimdeki işi bırakıp müsait olmayacağım. Varlığımı her anlamda kullanmak isteyen tavrı da hoş karşılamayacağım. Kiminle tatil yapıyorsanız, yalnız kalınca onu arayın, kiminle seviştiyseniz çocuklarınızı onunla büyütün ve kiminle eğlendiyseniz, lütfen onunla ağlayın.
Ben konuşmamayı seçtiğimde, ısrarla bu konuda konuşmak isterseniz de sonuçlarına hazır olun, dilimi tutabileceğimi hiç zannetmiyorum. Çünkü hiç istemiyorum.
Sevgiler, saygılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder