2 Eylül 2021 Perşembe

DİĞERLERİ...

 

"Sonbahar sanattır, diğerleri mevsim" demiş Cemal Süreyya. Ne de güzel demiş. İnsana kabuğunu değiştirten, sıcacık renkleri ve ılık rüzgarlarıyla sarıp sarmalayan, bunaltmayan, yakmayan, usul usul bir mevsim.

Hayatın her köşesini sevdiren yuvarlak bir ısısı var Eylül'ün. Renkten renge giren ağaçların oyuna çağıran çocuksu neşesi, ince ince iç sızlatan yaprak çıtırtısıyla yan yana. Sevinmenin, üzülmenin dondurulduğu, şimdiki zamanın ışıl ışıl parladığı günler bunlar. Seyirlik, koklamalık, öpüp saklamalık vakitler. 

Bana şehri sevdiren, kendi gölgeme bakmaya doyamadığım akşamüzerleri, serininde içtiğim kahvenin tadına doyamadığım sabahlar vaad eden incelikli ev sahibi. Kesinlikle eril bir yapısı var sonbaharın ve kendine özgü centilmenliği, yaratımı.

Taşıdığı kokular temiz, iddiasız, insanın zihnini kendine bırakan notalarda. İncecik bir hırkanın omuzlara bıraktırdığı kucaklanma hissi eşsiz; şefkatli, ağırlıksız.

Çok sevilenlerle buluşma vakti sonbahar, özlenenleri ağıt yakmadan anımsama, yaşanmışlığı tatlı tatlı geri sarıp şükretme zamanı. Tüm muhasebeyi ortalığa döküp saçmanın yükünden uzak, özenli bir tasnif imkanı.

En güzel ışıkları avlamak istersen günün erken sona ereceğini hatırla. Ben köprünün kıyısına, Haliç'in altın sularına ve Valide Atik Camii avlusundaki çınarın gölgesine gideceğim. 

Sen? Sen diğerlerinden ayrılıp kollarına koşan vakitleri nerede kucaklayacaksın?

Hiç yorum yok: