24 Mayıs 2021 Pazartesi

SAP & SAMAN



Genelde yıl sonu yapılır muhasebe, ne kazandık ne kaybettik alt alta yazar, yılın kıymetini belirleriz. Yaşadığımız olayların işimize geldiği, kafamızda kurguladığımız şekilde geliştiği bir yıl ise iyidir, yok değilse, ne fena bir senedir yahu, iyi ki bitmiştir!

Ben bu muhasebeyi beşinci ayın sonuna yaklaşırken yapsam kime ne? 

Nefis bir yıl ( dı yok, zira sürüyor ), kafamın içinde itişip kakışan hiçbir düşünce ve istek henüz kendine alan bulamamış olsa da, aksi yönde bir akış olmayışı beni mutlu ediyor. Öncelikle hayattayım, sağlıklıyım. Kıymet verdiklerim hayatta ve sağlıklılar. Beni seven, geleceğinde görmek isteyen insanlar var. Benim sevdiğim ve büyük sofralarda oturmak istediklerim var. Kaynatılacak reçellerim, kurulacak turşularım, sıkılacak zeytinlerim var.

Bu şehirden göçme planlarım, göçtüğüm yerde beni bekleyen bir hayat ve henüz ne hissedeceğimi bilmediğim onlarca ufak tefek iş, sıkıntı, sevinç, kaygı ve deneyim... Hepsi sabırsız, hepsi kımıl kımıl geleceğimde.

Bir fırça var elimde, sabahtan akşama durmadan rengini değiştiriyorum mobilyalarımın. Bakırları kalaylatıyorum çingenelere. Babamın özene bezene aldığı Polonya porselenlerini bahçedeki masaya götürüyorum. Babaannemin manastırda işlettiği güzelim örtüyü seriyorum sofraya. Alice'in orman halkıyla çay içmesine benzeyen bir sahne var, gözlerimi kapatınca onu görüyorum. 

Bütün bu güzelliklere sahip olmak için önümdeki tek engel, artık yok. Çünkü ben muhasebemi geçen yılın sonunda yaptım. Kendime unutamayacağım bir noel armağan ettim. Çünkü ben değerliydim; tüm Dünya tersini söylese, iki üç ruh hastası hortlak gibi yoluma çıkıp canımı sıksa da ben çok kıymetliydim. Ederimi anladım sonunda, sap ile samanı savurdum havaya! Bağdat Caddesi'nin kaldırım taşlarında kaldı çocuksu kırgınlıklar.

Çok şükür, ne alacaklıyım ne de borçlu. Çok şükür sapla samanı ayırdım:)






Hiç yorum yok: