İyi pazarlar.
Kahvemi aldım. Kilisenin çanları çaldı. Olmayan cemaat ayinde, olan cemaat uykuda! Onlar hep uykuda....
İsis on gündür odada yalnız. Dolayısıyla sıkıldı, mutsuz. Hastalıktan değil belki ama sıkıntıdan zorlandi garibim. Az kaldı, Salı veterinerdeyiz inşallah. Theodora yara bere çıkartmaya başladı, ki normal, evde yabancı var!
Ben mi? Her an yeni ve parlak fikirlerimle eylemsizlikte bir Dünya markası olarak yaşamaya ve şişmanlamaya devam ediyorum. Korktukça ve çözüm için kımıldayamadıkça sağlıksız beslenmenin kollarında uyuyorum! Güne avakado ve yumurta ile başlayıp, ekmek arası ıvır zıvırla bitirmek ne yahu!
Neyse, bugün biraz toparlanma niyetindeyim. Biraz ama, zira kendimden fazla beklentiye girince soluksuz kalıyorum.
Dün çok sevdiğimiz bir ailenin bahçe partisindeydik. Kızları bir yaşına girdi. Tomris. Orada bile gülümsemekte ne kadar zorlandığımı fark ettim. Gülümsemek ne zaman çaba isteyen bir eyleme dönüştü benim hayatımda? Ben güler yüzlü denebilecek insanlardandım, ne oldu yüzüme?
Gözlerimin ışığı gitti. Cildim pütürlendi. Saçlarım matlaştı. Mağarasına çekilmiş yaralarını yalayan, kabuk bağlamasına izin vermeyen yaşlı kurt gibiyim. Çabuk, çok çabuk toparlanmam lazım. Hemen! Şimdi!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder