Dev bir yapboz düşün, düşün ki bir ömür önünde durmuşum, hem kendimi, hem diğerlerini oradan alıp şuraya koymuşum. Öyle veya böyle pek çok parça yerine oturmuş da bir tek sen elimde kalmışsın!
Keşke hatırlasam kimsin, nesin, neden hala elimdesin?
Hayatın boşluklarını sevmiyor, illâ doldurmak, tamamlamak istiyoruz. Ve bu öylesine ezelden, o denli ezberden ki hep bir kıymık insanın kalbinde; kan akışını bozmayan fakat her daim mızıldanan minicik bir çöp!
Sana demedim, hissim, o his çöp.
Herkesi, hemen hemen herkesi hatırladım. Bir tek seni anımsamıyorum. Bizim eş zamanlılık hikayemiz nedir hala bilmiyorum. Galiba artık pek ilgilenmiyorum. Bu konuda yazmayı seviyor olmam seni sevindirmesin. Hiç böbürlenme. Bu hayatta öğrendiğim tek şey bizim için hiç umut yok!
Dün bir film izledim. Geçmişi değiştirebileceğini düşünen bir adamla ilgiliydi. Herşeyi yanlış anlamış, kafasında yaşamış bir adam. Öldü. Cenazesinde kimse yoktu. Geriye ışıltılı partiler ve onu umursamayan yüzlerce insan kalmıştı. Sana benziyordu. Sanırım Ela'nın eş zamanlılıktan bahsetmesi ve filmi izlemek tetikledi beni.
Gastsby.
Ben geçmişi anımsarım ama onarılabileceğine inanmam, fakat geleceğin an ve an yaratilabilecegine inancım tam.. Burası ayrıldığımız yer, burası her defasında beni b.k gibi bıraktığın yer. Sen geçmişi seçtin, ben şimdiki zamanı. Eş zamanlilik? İnanmadigin birşeyi yasayamazsin, burada da yalnızım, b.k gibi.
Neyse, boşlukları sevmeyen hayatta, elinde bir tek insanla zaman zaman aynı noktada topallayan biriyim, kabul. Her an şimdiye daha yakin, her an kalbindeki kiymikla daha barışık ve topalım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder