Günaydın,
Kırk küsur senelik mahallemde son Pazar günüm. Her sabah olduğu gibi Theodora erkenden uyandık, yatak keyfimizi yaptık ve şimdi balkondayız. Sonbaharı yazın tadını çıkartamadan karşılamış olmaktan biraz müzdarip olsam da, her mevsimin kendi içinde hediyeleri vardir, eminim. Örülecek atkılar, pişirilecek kurabiyeler, yeni evimde boyanacak dolaplar falan yetmez mi? Açılmamış bir şişe Metaxa olması da ayrı bir güzellik!
Yeni evimi sevdim. Aydınlık. İçime de sindi. Bir sürü ayrıntı var tabii pek makul olmayan ama zaten eski bir bina ve bir yapsatçı eviydi. Yani bazı şeylerin tam da tercih ettiğim gibi olmaması normal. Detaylara takılmamaya yeterli özeni gösterirsem, ki umarım o kadar akıllanmışımdır, bence kısa sürede evi kendime benzetirim:)
En sevindiğim şey, kütüphanemin salonun ortasına tam da hakkı olan yere kurulacak olması. Senelerdir ayrıyız. O annemin evinde ufacık bir odada, ben uzakta bi yerlerde. Bir sürü kitap ayırdım sahafa. Romanlar, artık hiç ilgimi çekmeyen ilk gençliğimde oburca okuduğum yazarlar filan. Beni ifade etmeyen herşeye yol verdiğim, hem çok anlam yüklediğim, hem de anlamlardan sıyrılıp hafiflediğim kendine özgü bir taşınma yaşıyorum.
Yırtıp attığım onlarca şey, benimle devam etmeyecek objeler, artık kullanmak istemediğim mobilyalar. Beni zorluyor. İnsanın ilk gençliğiyle birlikte her anlamda gücü azalıyor. bana ait olmayan hayatları sırf bir yerlerde karşılaştık diye sürüklemek ve lüzumsuz vefa gösterileri yapmak artık ruhuma iyi gelmiyor. Kırk yıl önce ölmüş babamın zevki olmasın evimde. Ölmeden evvel Elvan'dan da bişiler görelim di mi?
Heyecanlıyım. Doğrusu eğrisi nedir bilmeden koskocaman bir adım attım. Çünkü hamle yapmadan, öylece paralize olduğum yılların kaybı yüreğimi sıkmaya başlamıştı. Bir defa da ben az düşüneyim dedim ve tam olarak öyle davrandım. Pişman değilim. Her seçimin iyi ve zor yanları var, hayatta bunu anlayacak kadar deneyim kazandım. Bi de nerede deneyim kazandım biliyor musunuz, bazı insanlardan asla hakkım olan cevapları alamayacak olmakta.
Bu taşınmada cevapsız sorularımı da yeni eve götürmemeye yemin ettim. Onları ardımda bırakıyorum. Bazen veda ederken sadece bırakmak gerekiyormuş, bir filmde öyle demişti. Hoşuma gitti. Benden hakkım olanı esirgeyen herkesi ardında bırakarak gidiyorum. İz bırakmayarak.
Son Pazar'dan, Fenerbahçe'deki son Pazar'dan ve 2007'den bu yana yazdığım blogumun son Pazar'ından sevgiler.
1 yorum:
İyiye, güzele dair ne diliyorsan hepsi olsun Elvan. Mutlu ol. Çok ol. 🤲🤲
Yorum Gönder