Hellooo
İyi haftalar hepimize!
Biliyor musunuz, ben dünü çok iyi geçirmiştim; ailemle kahvaltılar, kahveler, laleler, müzik falan epeyce iyiydi tadım tuzum. Tek derdim yeni menekşeme saksı almayı unutmamaktı. Düşünün nasıl gevşedim! Hatta evime geldim, şarabımı koydum, dizimi açtım. Oh. Sonra da mis gibi uyudum. Taa ki sabah amma saçma rüyalar gördüm diye uyanıp ardından taşınmam gerektiği haberiyle güne başlayana kadarmış bu alışılmadık tatlılık. Kısmetten ötesi yok:)
Amman ya, zaten arada tazelenmek lazım di mi? Fakat insan istemeden de olsa bi keşke diyor, yani hiç olmazsa şu balkonun tadını çıkartaydım azıcık:))) Bitkiler falan, bi de sıcağa kaldık. Neyse, her şeyin olacağına vardığını anlayacak kadar büyüdüm. Her kapanan kapıya karşılık bir yenisinin ve hatta genellikle hep daha iyisinin açıldığını biliyorum. Bakalım yeni yuvam nerede???
Bugün pazar yaptık Ekin'le, onun da canı sıkkın. Diğer Ekin de tatsız. Biri yeni hikayesinin baskısıyla boğuşuyor, diğeri dizinin ikinci sezona geçip geçemeyeceğiyle boğuşuyor. Ben mi? Ben bizim Bodrum'daki arkadaşların Mavi Karınca hikayesini yazıyorum. Şimdi buradan ayrılır ayrılmaz onu toparlayacağım. Acele etmem gerekiyor. Zaten sabahtan beri ardiyede, pazarda debelendim, yorgunum aslında ama söz verdim bir kere. Neyse, size iyi haftalar demeden başlamak istemedim bu güzel Mayıs haftasına. Hepsini halledeceğiz panik yok.
Biliyor musunuz, en çok ıhlamur ağacını özleyeceğim. Yoksa taşınmam gerektiğini için için biliyordum.... Artık tam anlamıyla yeni bir dönem olduğunu da biliyordum.... Kaçacak yerim olmadığını da.
Öperim yanaklarınızdan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder