Önce görüntün gitti. Sonra sesin, kokun ve en nihayetinde hatıralarımız bulanıklaşmaya başladı. Zihnim idrak etmiş, olanı olduğu gibi kabul etmişti. Sorun zihnim değil, onun eremediği, göremediği yerdeydi; kalbimdeydi.
Kalp kırıklığı yaşıyordum. Gökyüzünden bana uzanan dalları tutmaya gücüm yetmiyorsa, başıma gelenlerle hakkıyla savaşamıyorsam bunlar hep kalbimi kırmış olman yüzündendi.
Sana göre uzak durmuş, kılıma zarar vermemiştin, bana göre şehri üzerime devirip, yetmeyince yıkıntılar üzerinde tepinmiştin. Ölecektik en nihayetinde.
Geçmeyen kalp ağrım, donup kalmış hayatım ve hızla akan zamandan bayram mesajımdır sana: berbat bir bayram olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder