22 Ekim 2011 Cumartesi

YETENEĞİMLE TANIŞTIM, ÇOK MEMNUN OLDUM!


Evet, sonunda tanıştık. Yıllardır bana mektuplar yazan, hikayeler yazan ve hatta blog yazıları yazan o muhteremle sonunda tanıştım! Nasıl mı? Şöyle efendim:
Dün derse hafif kırgın, halsiz ve hatta hastalıktan ve bu hastalığı çocuklara bulaştırmaktan çekinerek girdim. Ne olduysa o an oldu, hastalık geri çekildi ve içimden başka bir kadın çıkıp elimdeki yeşil kargayı kapıp, evdeki bilgisayara yazdığım hikayeden bambaşka bir hikaye anlatmaya başladı! Ve nasıl olduysa oldu, çocuklar bu hikayedeki kahramanlara gönülden katıldılar ve leyleklerle göç edip, ayılarla horladıktan sonra, kurbağalarla zıp zıp zıplayarak nefis dersler yaptık.
Hatta işin güzel tarafı bütün bu neşenin içinde sağ beyin ve sol beyin çalıştırdık, sonbaharda hayvanlar aleminde olan biteni öğrendik ve farklılıklarımıza rağmen sevilebileceğimizi keşfettik. Üstelik doğada bulduğumuz kestane, kozalak gibi basit oyuncaklarla da deliler gibi eğlenilebileceği bilgisini paylaştık!
İşte ben dün, yeteneğimle böyle tanıştım.
Mutfakta, yatakta, spor salonunda, ütü tahtası önünde ve daha pek çok yerde şahane olmayabilirim ama kesinlikle çocuklara hikaye anlatmak için yaratılmışım! Yaratılış sebebimle tanışmaktan deliler gibi mutluyum. Artık gezegene geliş sebebimi biliyorum galiba:))))

1 yorum:

Enis Diker dedi ki...

Hikaye anlatabilmek, sohbet gerçekten ayrı bir yetenek, bir zeka işi:)) Bu yüzden şanlısınız:)