Maçka'da bir köydeyiz. Annem henüz anne değil, Çamçak Hatice'nin torunu. Güzel bir kız çocuğu ama fazlasıyla haylaz. Anneannesini anne, dedesini baba bildiğinden olsa gerek hiçbir eksiği yok. Kırlarda, bahçelerde astığım astık, kestiğim kestik yaşıyor. Uzun ipek gibi saçları var. Tertemiz, örgülü. Neresinden bakarsan bak, yetim gibi değil.
Dedesi kocaman ekmek dilimlerine bolca tereyağ sürüp yediriyor ona, ineklerin sütü desen elbette ilk kupa hep annemin. Keyifleri yerinde. Okula gidilen, geri kalan zamanda coşup gülünen yıllar.
Annemin kendince oyunları var. Bir tanesi komşudan yumurta çalıp içini içip, kabuklarını kase yapmak. Dedesi tarafından enselenene kadar süren bu oyunda anneme ilk kez cennet cehennem anlatılınca durmuş. Aynı şey karıncalarla da yaşanmış. Annem karıncaların sosyal yaşamında aktif rol oynadığı oyunlar kuruyor, kim ne tarafa gidecek, suda mı boğulacak, başına taş mı düşecek kararlar alıyormuş. Bu oyun da dedenin radarına girmekte gecikmemiş. Çünkü Tahsin Dede canlılığa saygılı, inançlı bir adammış. Bende tanışmıştım onunla, çok tatlı kocaman bir gülümsemesi vardı. Az kelimeli, gözleri ışıltılı bir ihtiyarcık.
Annemin zaman içinde oyun kurma işini büyüttüğünü, hatta azıttığını söyleyebiliriz. Zira mesele ağaca tırmanıp aşağıdaki arkadaşlarına tanrınız benim demeye kadar varmış. Yaşayın diyor çocuklar yaşıyor, dans edin dediğinde ediyor, hasta olun veya ölün dediğinde de ölü ve hasta taklidi yapıyorlarmış. Ne kadar sürmüş bu oyun, annem kaç vakit tanrı olmuş bilmiyorum. Dedesi orada da enseleyip iki çift kıssa patlattı mı, o da meçhul. Ancak annemin ağaç maceraları tanrı eliyle sonlandırılmış olmalı ki ağaçtan düşüp alnını yarmış. O yüzden mi bilmem ama annem karayemiş çok sever. Düştüğü ağaç ya karaağaç, ya da karayemiş ağacıymış.
Hayatta kısacık bir süre için bile olsa herşeyi kontrol edebilmek muhtemelen güzeldir. Ben de yaptım, üstelik çocuk değildim ve ağaca çıkmamıştım. Yalnızca sevdiklerimi iyi kılma derdindeydim. O kadar hırslanmıştım ki "iyi bir yaşam hakkına" kendime ne ettiğimi çok sonra anladım. Velhasıl bir dönem tanrı olmuş, sonra asi bir kul olarak devam etmiş kelimenin tam anlamıyla eğitilemez, rotaya sokulamaz bir annenin kızıyım ben.
Annem mi? Annem hala o ağacın altında. Düştüğü günün anısında hapis, tekrar tanrı olacağı günün özleminde tutuklu.
1 yorum:
Tanri eliyle sonlandirilmiş:)))
Tekrar tanri olacağı günün özleminde tutuklu :((((
Yorum Gönder