14 Nisan 2021 Çarşamba

UYANIŞLAR, 14 NİSAN*





Rüyamda eski tencereler, tavalar  vardı. Üzerleri yıpranmış, kapakları erimiş emaye tencereler ve sapı kopmuş tavalar. Annem onları eve götürüyordu. Koridorun sonunda aniden kayboldu. Dayım da akşam yemeği pişirmeden evvel fırının içini temizlemekten bahsediyordu ( taşınma meselesi hala kafamda bitmemiş anlaşılan ). Ben denizdeydim. Muhtemelen Mazı'da, ama tam da benzemiyordu. Kendi kendime mi konuşuyordum, yoksa o an görmediğim birine mi söylüyordum hatırlamıyorum, bir hafta yüzmek istediğimi anlatıyordum. Bir hafta deniz tatili istiyordum. Sonra ( Anahata'nın son yorumlarının etkisiyle olduğu kesin ) yanımda olmasını istediğim insan ( insan mı? neden anatomik olarak bize benzeyen her canlıya insan deriz??!! ) konusunda ısrarcı olmamam gerektiğini hatırlatıyordum kendime. Öte yandan farkındaydım, bu bir rüyaydı!

İlk defa rüyamın içinde rüyada olduğumu biliyordum! Etrafımdaki her şeye dikkatle bakıyordum. Peki sırada ne vardı? Hayatın içinde de bir tür rüyada olduğumu fark ettiğim anları çoğaltmalıydım..

Yaşadıklarım rüyaydı! İyi ve zor anlar, hayal kırıklıklarım, başa çıkamadığım şeyler... Her ne varsa rüyaydı.

Bi de şunu anladım bu rüyadan, ben deniz olmayan bir yerde yaşarken zorlanırım. Galiba bunu kabul etmeliyim. Uzaktan da olsa su görmeyi sevdiğimi biliyorum...  ( Ayvalık meselesini tekrar düşünmeli miyim acaba? Yoksa Bergama mı? Belli ki Kuzey Ege'ye dikkatlice bakmak lazım...)

*Ustam Gurudwara'nın bana Vadin ismini verdiği gün. İkinci doğumgünüm. Ne güzel bir sürpriz olmuştu! 

Hiç yorum yok: