20 Nisan 2021 Salı

OLANI OLDUĞU GİBİ KABULLENMEYE DİRENÇ GÖSTERMEK...



Onu rüyamda görmekten hoşlanmıyorum. Gerçek hayatta karşıma çıkmaya cesaret edemeyen korkak bir insan niçin rüyamda olsun? Bilinçaltımın onu canlandıran kısmını gün içinde nasıl harekete geçirmiş olabilirim? Bilsem ve yeniden yapmasam.

Ben sorumluluğumu aldım, yarattığım hayal dünyasından sıyrıldım. Rüya içinde uyandım ve gidip canavarın mağarasının önünde durdum. Ama o dışarı çıkmadı... Her seslenişimde biraz daha derinlere saklandı. Bunu neden kabullenemiyorum? Neden sinir sistemimde bu kadar büyük ve sağlıksız bir yeri var bu yaşanmamışlığın?

Sabah uyandığımda fark ettim, gerçek hayatta cevabını alamadığım soruyu soruyorum durmadan, neden? Eğer elimde bir cevap olsaydı, ama kalpten gelen ve içten bir cevap, hoşlanmasam da zamanla sindirirdim, üstesinden gelirdim. Ama bu havada kalmış soru dönüp dönüp cama çarpan kuş gibi!

Juno diyor ki, "Sizinle ilgili bir şey değildir. Odaklanmanız gereken, kendinizi onarmak ve hayat kalitenizi arttırmaktır. Sizi incitmiş kişilere kafayı takmak, sürekli onların davranışlarını ölçüp tartmak, onların yaptıklarını sizdeki bir eksikliğe bağlamak, bunu hiçbir şekilde sağlamaz. Kimse sizin ebeveyniniz değil, insanlar sizi incitmemek için yaşamazlar. İncittikleri zaman toparlamak için uğraşmazlar! Zira onlar hayatta kalmak için bencil, zalim, ,menfaatçi, hoyrat olmak gerektiğine inanmışlardır. Onları düzeltmeye, akıllandırmaya, pişman etmeye  hele de adama etmeye ve böylelikle kendi hayatınızın da yoluna girmesini ummaya kalkışmak boş bir çabadır....."

Boşuna çabalamaktan yoruldum.... Zihnimi susturup, baharı dinlemek istiyorum. Fakat tetikleyici de bahar sanırım.... Laleler, kuşlar, deniz...

Hiç yorum yok: