AŞK

"Sevgilim comandante,

seni her an aynı şiddette sevseydim ya delirir ya ölürdüm. "

JoA

Birbirimizi hiç tanımıyoruz. Sadece otuzunu devirmiş, yerçekimine ve zamanın akışına teslim olmuş kadınların gizli diliyle, anlaşamama ve aynı dili konuşamama lanetine meydan okuyarak yazışıyoruz. Hatta yazışmıyor; ortaya kelimeler yuvarlayıp, çocuklar gibi anda olmanın samimiyetine inanıyoruz.

Yukarıdaki cümle o kadınlardan birine ait. Elbette sevgilisine yazmış. Detayda ne yaşadıklarını bilemem, bilemeyiz. Zaten iş tanımımıza da girmez ama besbelli samimiler. Kendine samimi bir kadınla, kendine samimi bir adamın aşkını daha güzel anlatacak bir cümle nicedir duyamadığım için çaldım işte. Bütün hırsızlar gibi iyi niyetliyim. İhtiyacım olmasa çalmazdım. Ve bu bloga uğrayan pek çok dostumun da ihtiyacı olduğunu bilmeseydim, sadece kendime saklardım.

Aşk var arkadaşlar. Paniğe gerek yok. Yeter ki kimi sevdiğimize emin olalım. Hayali kahramanları, yarım kalmış ve tadı çoktaaan kaçmış adamları bırakıp, evrene doğru mesajı yollayalım. Net olalım. Taktı kadın mesaja falan da demeyin, bu iş inanmaktan geçiyor. Siz inanmaz ve ağız burun bükerek dolaşırsanız etrafta, adamlar ne yapsın?! Burada sözüm kendime:)) Bir gün suratım yamuk kalacak ya, neyse:)))

Şimdi, bu akşam itibariye, on gün boyunca size Yalıkavak'dan halet-i ruhiyatıma göre yazacağım. Artık Allah ne verdiyse.