Onların, yani çocukların yogaya ne kadar ihtiyacı var bilmiyorum. İşe yarıyor mu derseniz, evet. Hepsi için olmasa da bu zamana kadar çalıştığım pek çok okulda, sayıları yüzleri aşkın çocukta işe yaradı. Suskunlar konuşmaya, dans etmeyenler zıplamaya, kendi başına kalmaya korkanlar ise derin derin dinlenmeye başladı.
Bunu görmek egoma değil, kesinlikle ve kesinlikle kalbime çok iyi geldi. Yorulduğum, kızdığım, hatta enerjimin sonuna geldiğim anlar oldu.
Her zaman mükemmel dersler yapmadım. Yapamadım. Ama öyle dakikalar oldu ki, mükemmellik arayışımın aptallığını gördüm. Elbette mükemmel değildim, neden olmak zorundaydım ki? Bazen sevecen, bazen sinirli, bazen enerji dolu ve bazen de bitkin bir kadındım nihayetinde. En zoru bu oldu; malzemeyi olduğu haliyle kabullenmek...kabullendim mi acaba? Hala şüpheliyim!
Hocam sorun kalp çakranda diyor. Biliyorum. Elbette onda sorun! O kadar kırıldı ve o kadar kırdı ki.. O kadar korkuttu, o kadar koktu ki.. Yıldı. Tükendi. Vazgeçti. Umutlandı. Ve poposunun üzerine oturdu. On kalplik yaralandı!Lime lime oldu, yamalandı. Yerlerde süründü, sonra bulutların üzerinde uçtu. İniş çıkışlardan telef oldu. Sonunda durdu işte!
Bu sebeple çocuk yogası gerekli. Kalbi çalıştırmak için. Ama görüyorum ki tekbaşına değil, onun bile yardıma ihtiyacı var. Eğer bu derslere inanıyorsam, sırf bu sayede yaşadığım içindir. Bana iyi geleni almaya ve vermeye gidiyorum sınıflarıma. Kucaklaşmak, dans etmeyi denemek, bolca eğlence ve huzur için. Diyorum ya, her zaman çok başarılı değilim. Yine de elimdekinin en iyisi için çalışmaktan yılmıyorum.
Bugün İyi Cüceler'de dersim var. Hiç tanımadığım çocuklarla oynamak için orada olacağım. En az onlar kadar, belki onlardan daha çok heyecanlıyım. Her oyunda kalbini masaya koyan ben, bunu yapmazsam oyuna katılmayacaklarını biliyorum... Korka korka oynamaya gidiyorum:)))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder