25 Haziran 2009 Perşembe

Bok Kuyusu Prensesi Vol. II



Bok Kuyusu Prensesi dayanamamış ve yorum kutucuğuna girmiş nihayet! Böylece blog bir güzelliğe daha tanık oldu. Malum, günlüklerin böyle bir şansı yok ve mektuplaşmak teknolojiye yenileli çok oldu.... ( korkma Mehmetus sana kart yazacağım:))) Kendisine, Bok Kuyusu Prensesi'ne huzurlarınızda teşekkür etmek isterim. Bu teşekkür hem beklenmedik mesajı, hem de beni yaka paça sürüklediği tatil için. Eğer ona olan sevgim ve dostluğumuz olmasaydı, hiç bir güç Allahın sıcağında oralara götüremezdi beni. Oysa vaktiyle Cuma'dan çıkar ve Pazar!'kadar kalırdım. Üstelik yorulmazdım! Hey gidi gençlik hey!!


Bu kısacık tatilde olan biten şeyleri tek tek yazıp kimseleri bayacak değilim. Zaten, tadı damağımda kalan bir yemekten sonra hemen diş fırçalamak olur bu:)) Ama Myndos'u bir kez daha kutsadığımı, oraya bir anlam daha yüklediğimi sevinerek paylaşmak isterim. Geleneksel Haziran Buluşmaları! Bunu sakın unutmayalım Jasmin Hanım!


Fotoğraflardan görüleceği üzere hem adaya gittik, hem de sahildeki lokantalarda biramızı içtik. Seneye rakıya geçeceğiz inşallah. Malum, Gavuristan'da yaşayan bir kadına hemen rakı içirilmez. Alıştırmak lazım gelir. gerçi bu abla epeyce olmuş, yani pek zorlanacağımızı sanmıyorum.


Adı, fotoğrafları seyirciyle paylaşılan ve kendisine Bok Kuyusu Prensesi diyen sevgili dostum, benim gönlümdeki ailenin üyelerindendir. Her ne kadar kütük kayıtlarında akraba olmayı başaramasak da, ne güzeldir ki dostluğumuz on yılı aşmış. Gelecek on yıl için hayallerimiz ise akıllara zarar!


Jasmin için yıllar evvel daha blog ortada yokken bir masal yazmıştım. Onun benim hayatımdaki değerini anlatmak istemiştim :Meltemler Estiren Prenses. Aradan geçen bunca yıldan sonra, onun için yazdığım masalda özellikle üzerinde durduğum bir detayın gerçek hayatta yeri olduğunu öğrendim. Bu beni çok şaşırttı. Yazdıklarımı yaşamak gibi garip bir lanete sahip olduğumu düşünürken, bir kez daha benzer bir durumla karşılaşmak gerçekten ilginç oldu.


Masalda prenses ölmüştü ama hala yanakları pembe olduğu için prens onu gömmeye kıyamamıştı. Prensesin yanaklarını pembe kılan şey "aşk"dı. Ve zaten sonunda garip bir şekilde diriliyordu. Boğazına kaçan aşktan kurtuluyordu. Kurtuluyor muydu sahi?


Pamuk Prenses masalına öykünerek, onu cam bir tabuta koyup, kalenin tam karşısına yerleştirmiştim. Ve bunca zaman sonra öğreniyorum ki, Jasmin hayatının büyük bir kısmını benim masalda tabutu yerleştirdiğim yerde geçirmiş! Kanalizasyonun denize ulaştıgı bir bok kuyusu üzerinde oturup kitap okurmuş sevgili dostum! Ne garip ama gerçek! İşte bu hal ortaya çıkınca kendisine ister istemez Bok Kuyusu Prensesi dedik. Yakıştı mı derseniz, önce kuyunun yerini görün derim:)) O manzaraya bakıp da Bok Kuyusu Bişeyi olmak istemeyen çıkarsa şaşırırım doğrusu.


Ayrıca Myndos'da kayalara tırmanmak istemeyişi ve yükseklik korkusu yüzünden başımıza gelenlerin aramızda sonsuza kadar sır olacağını söylemek isterim. Yine de "Salak ve Avanak" daki gibi fıkralara kahraman olduk diyebilirim! Bir yarım Alman ve bir yarım akıllı Türk!!


Hayat çok acayip; kimin yanınızda kalacağını, kimin savrulup toz olacağını bilemiyorsunuz. Birileri içinizdeki saraylardan pılıyı pırtıyı toparlayıp göç ederken, üstelik giderken yakıp yıkmayı iş bilirken, kimileri onlara verdiğiniz odaya gün be gün daha sağlam yerleşerek, mucizeler yaratıyorlar.


Sevgi özürlü, sevgiyi ifade etme özürlü insanlardan kaçın. Sevmekten, paylaşmaktan korkanlardan kaçın. Gitmek mi istiyorlar, bırakın gitsinler. Kalanlar ve yeni gelenler için temizlik yapın. Bırakın hayat samimi olmayanı elesin, sadeleşmenin, zenginleşmenin keyfine varın.


Son zamanlarda yazdığım onca karman çorman şeyin ardından, hazır Bodrum'dan henüz gelmişken ve kendimi iyi hissederken biraz güzelliklerden bahsetmek istiyorum; bana bakılan fallardan, müzik festivalinden, yeni komşumuzdan ve Mici'den mesela. Bok Kuyusu Prensesi'ne gelince.... Kendisi hayatımı zenginleştiren ve her yıl daha da güzelleşen bir kadındır, köyümden bir kadındır. Bu güzelleştirme operasyonunda ilk olarak onu tanıyın istedim:))

2 yorum:

Lilith dedi ki...

o günlerin sevilen şarkılarından... :)

http://www.imeem.com/people/CJkJWI/music/fh2CcUIo/cem-karaca-bir-gn-belki-hayattan/

Fortunata dedi ki...

Sevgili Lilith,
Şarkının nakarat kısmına gülümseyerek katılıyor ve seni sevgiyle kucaklıyorum:))))