"KIRILMAK VE DEVRİLMEK PUTLARDAN BİLE ESKİDİR"
ELVAN
Masallardan, öykülerden, mitlerden beslene beslene semiren ben, kutsal kitap kıssalarına düşmüşsem eğer yaşımdan, vaktinin gelmişliğindendir. Malum yaz sonu Yunus'la hemhal olmuş, kışı İbrahim'le geçirip, bahara İdris ve Hızır'a mektuplar yazarak başlamıştım. Hala Ay mı güneş mi daha uhrevi karar veremesem de göklerdeki ışıklı şeylere karşı artan ilgim bana bambaşka bir yol açtı diyebilirim.
Işığı gölgeden izleyenlerin, ısınmayıp ılınanların sülalesindenim. "Güneşe çıkma!" diyen anneannemin, pamuktan beyaz babaannemin torunu, Karlar Kraliçesi'nden kurtulamayan kalbi buz kesmiş annenin kızıyım.
Kadere inanırım. Kaderin ve kederin işbirliğine eğilirim. Eğer eğilmezsem hayatın kafama kafama vuracağını da bilirim. Fakat bilmelere doyamayan ben, isteyene oyun bozanlık hakkı tanındığını da öğrendim.
Şimdilerde günahtan kaçtığım, sevaba mesafeli günlerden geçiyor, geceleri rüyamda uçup, sabaha buraya dönüyorum. Artık ne beni yutmayan balinaya kırgınım, ne de günahlarımı yükleyebileceğim büyük putun peşindeyim. Tek arzum gülistan. Mümkünse yüksekçe bir arazinin deniz gören yerinde. Kendimi güllerin arasında İdris ve Hızır'la beş taş oynarken hayal ediyorum. Üzerimde ketenden şalvarım, ayağımda potinler. Tam tepemizde mis gibi ilk yaz.
İdris, Hızır ve ben gül bahçesindeyiz. Mutfaktan helva kokusu geliyor. Eski ben için kavuruyorlar. Hayrına mahalledeki çocuklara dağıtacağız az sonra. Hayrına içimdeki yoksula yedireceğim az evvel.
* Arap alfabesinin ikinci harfi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder