6 Mayıs 2024 Pazartesi

KAN ELLERİM KAN!

 

"Giden birine tutunursanız yeni gelenle tanışamazsınız" diyor  C. G. Jung. Peki gidene değil de ondan kalan hayal kırıklığına, hatta onu da geçtim kendimize yönelttiğimiz öfkeye tutunuyorsak ne olacak? Yani kurban psikolojisini bırakmış ve kendi hayatımızın eli kanlısı olduğumuza uyanmışsak işte orada ne halt edeceğiz, onu soruyorum.

Herkes hayatını benim kadar zorlaştırıyor mudur yoksa ezberden yaşayıp, görev listesine tik atarak misler gibi takılıyor mudur bilemem. Ben devam edemiyorum. Aylardır aynanın karşısında çakma Macbeth misali gözlerimin içine içine bakıyorum ama bir türlü içim soğumuyor. E şimdi kaldım mı ben burada? Hay anasını sayın seyirciler.

Dün İnci'ye insanın Tanrı Azrail'i "git şunu al getir" demeden önce kendi ölümünü bilerek veya bilmeyerek nasıl an be an hazırladığını anlatıyordum. Bunu destansı seviyede kelimelere dökebilen biriyim ya ben, e öyleyse neden şu aynadaki kadından gözlerimi alamıyorum? 

Yalnız bir an evvel buradan uzasam iyi olacak zira beni kan tutar.

Hiç yorum yok: