24 Mart 2024 Pazar

İYİ PAZARLAR

Astrologlar yarım kalan hesaplar kapanacak, son sözler tamamlanacak diyor. Gülüyorum. Yıllarca tek bir içten söz, mahçup bir özür bekleyen ben, artık geçmişin geçmişte kaldığını ve hiçbir sözle tamir edilemeyeceğini biliyorum. Çalışmayan bir saat gibi kolumda taşıdığım kendimi sevdiremediklerime diyecek sözüm kalmış değil, benim sözüm geleceğe. Elli senenin kırkında geçmişe konuşup bir nane elde edemeyince artık durmalı insan. 

Biliyorsunuz hala ormandayım. Henüz dönmedim. Döner miyim belli değil. Fakat burası çok karanlık. Soğuk. İnsanı şoke eden kabuslar, gelip sertçe çarpan rüzgar koridorları var. İnsanın yaşlanmaya başladığı an, yaşamdan umudunu kestiği an olmalı. Ormanda böyle olmuyor, burada işler farklı yürüyor. Umut var, ruh taze ama beden aşırı kullanılmış ve hoyratlıktan lime lime olmuş hırka gibi. İnsan o bahsettiğim rüzgarlardan korunurken tereddüt ediyor; acaba giymeli miyim bu eskimiş ve delik deşik hırkayı, yoksa çıkartıp rüzgarın önünde çırılçıplak durup beni önüne katmasına izin mi vermeliyim?

Ben şimdilerde o koridorda nihai kararını vermek üzere olan dayıma eşlikçiyim. Aynı rüzgarın önünde kendi ormanlarımızda titriyoruz. Onun yüzünü göğsüme saklıyor, sırtını sıvazlayarak ısınmasına yardım etmeye çalışıyorum. Tir tir titriyor. Yaşanmışlık öyle ağır, geçmiş o kadar pişmanlıklarla dolu ki kusuyor. İçinden çıkan geçmiş yaşam, üstünde duran o mendebur hırka... Bazen elime iğne iplik alıp onarmak istesem de, eşlikçiliğin kuralları var biliyorum. Biliyor ve usul usul rüzgarı yollayana yakarıyorum "hadi! Tamam artık lütfen!!"

İşte böyle bir Pazar bana. Biraz sonra Dünya'nın en tatlı ailesine kahvaltıya gideceğim. Ben ve orman.

Hiç yorum yok: