Zamanın nehir gibi bir yerlerden başlayıp, ötelere doğru aktığına zerre kadar inanmayan ben, geçmişin ve geleceğin bana yazılan masallarını okuyup, babamın çantasından çıkan takvim yaprağını düşünüyorum. Öyleyse babama bir iki kelam bırakmak isterim.
Sana asla ve kat'a kızgın değilim canımın içi. Mesajlarını bunca yıl saklamıştım ama şimdi aldım. Aldım ve seni anladım. Acını gördüm. İnan yanımda olsan öpüp bağrıma basardım seni. Dilerim sizin oralarda sevgiye buradakinden daha yakınsındır. Notlarından taşınabilecek olanları kalbime güzelce iliştirdim, fazla gelenleri gönderdim. İnan, haftalardır o kadar yalnız ve çaresizdim ki, tek arzum bir masal kitabına sızmak ve orada donup kalmaktı. Oysa senin gidişinle öğrendiğim ve çok iyi bildiğim bir şey var ki, yaşamda donmak yok. Sadece olmak ya da ölmek var.
İyi misin sen? Beni sorarsan yere paralelim. En verimlisinden acı çekiyor, en şefkatlisinden çocukluğuma analık babalık etmeye çalışıyorum. Bizi merak etme; dokuz yaşındaki Elvan, ellisindeki Elvan ve ölüme uzanmış kimbilir kaç yaşındaki Elvan koyun koyuna, el eleyiz nihayet. Hepimiz seni çok seviyor, çok özlüyoruz.
Seni anlamaya başlamak, kendimi anlamak gibi baba. Bu kadar çok ortak yönümüz olduğunu bilmiyordum. Acıdan kaçışımız, kederden ölüşümüz, sanata saklanışımız nasıl da aynıymış.
Güzel yüzün, güzel yüzüm, sözlerin aynam.
Biliyor musun bu sabah çantanı çöpe attım. Lime lime olmuştu. Ama içinden pasaport cüzdanını aldım. Bi de son babalar gününde sana aldığım ve hiç kullanamadığın anahtarlığı. Gerisi an itibariyle Dersaadet çöplüğünde. Ah bir de Renin teyzenin sana yazdığı nota kıyamadım. Ne güzel dostların vardı, benim de var merak etme:)
Ben bütün bunları yaparken ikimiz ormanda dolanan Hansel ve Gretel gibiydik. Sonra yine Çirkin Ördek yavrusu oldum birden. Beni ördeklerin yanına bırakıp gidişini anımsadım. Tam hüzünlenmiştim, kafamı suya daldırdım ve çıktığımda okyanusu düşleyen küçük kırmızı balığın oldum yeniden.
Sağol baba, bana bıraktığın cephaneliği gördüm. Aldım, kabul ettim ve havaya uçurmaya karar verdim. İkimizin şu dünyadan geçişini, benim kendimi seçişimi dev bir havai fişek gösterisiyle kutlayacağım. Tehditkar değil temkinli, savaşçı değil, korumacı olacağım. Hazinen, hazinemdir. Bizden bir sebeple alınanın hesabını sormak yerine, kalanın kokusunu soluyacağım.
Azalarak çoğalacak ve inan ormandan döndüğümde tam senin kızın olacağım. "Boşuna ölmemişim" dedirteceğim sana, "iyi ki yaşıyorum" dedirteceğim Elvan'a. Ne sen gittiğine üzüleceksin bundan gayrı, ne de ben ardın sıra kala kalışıma.
Şimdilerde yerlerdeyim, zemine paralel. Boylu boyunca uzandım ikimizin arasındaki zamana. Sen de Uyuyan Güzel, ben diyeyim Pamuk Prenses. Birkaç zamana uyanırım sakın meraklanma.
Ha unutmadan dayım geliyor yakında, etrafı bi turlatır mısın hatırım için?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder