19 Kasım 2021 Cuma

DOLUNAY





Anne ve babamın en zorlayıcı özelliklerini taşıdığım azmış gibi zodyak haritasından payıma düşen de bir tür Bermuda Şeytan Üçgeni: 

yengeç-terazi ve yay! 

Bu akşam, astrologların gelecek üç yılı etkileyeceğini düşündükleri dolunay gerçekleşiyor. Eğer yüzde yüz yengeç olsaydım şu sabahı duygu patlamalarıyla geçiriyor olurdum. Zira Ay tutulmaları, dolunaylar beni zorlar. Fakat sakinim. Kahvem, klavyem, kedim ve sabahlığımla fazlasıyla sakinim.

Oysa az evvel altın ve döviz fiyatlarına baktım. Acaba hızla batan bir gemide neden sakinim??? Korumam gereken bir ailem varken neden sakinim ben? Çünkü ana plan gerçekleşirken yapabileceğim şeyler fanilik sınırları çerçevesinde. Ne mi onlar? Markete gidip azıcık kahve, peynir, ton balığı stoklamak!

Bugün de kedi maması alacağım kış için ve biraz daha kahve. Belki bir piknik tüpü de alırım. Bilmiyorum ki ne olacak? Herkes birbirine nasıl bir kış bekliyor bizi diye soruyor. Hiçbirimiz bilmiyoruz. Birileri ekran karşısında an be an zengin olurken, başkaları ekmeğe gelen elli kuruşun sıkıntısında.

Dışarıda bütün bunlar yaşanırken içeride neler oluyor Elvan diye soruyorum kendime. İçinde rahat mısın, hoş musun? 

Çok rahat olduğum söylenemez. Yaşayıp tamamlayamadığım, durup durup eksiklendiğim, kendimce kılıflar bulup affettiğim hayaletlerim var. İşin güzel tarafı travmalarımın algımı nasıl etkilediğini de çok iyi biliyorum. Neden gölgesi simsiyah insanları kurtarmak istediğimi, onların kaçak dövüşen, bencil yanlarını açıkça görebiliyorum.

Bu dolunay o yüzden diğerlerinden farklı. Bütün kapılarımı açtım, etimi kemiğimden sıyırdım ve samimiyetle bekliyorum. İskelet kadın* gibi bir ağa takılmayı, olduğum gibi kabul görmeyi bekliyorum. Hazırım da. 

İnsanın şifası kendinde. Sadece anahtarın başkasında olduğunu düşünmek kolayımıza geliyor. Oysa bir cesaret ceplerine iyice baksan göreceksin ki, tek anahtar var, o da sende! 

Benimki de bende!

Bu hafta ruhumla hatırladığım bir insanla tanıştım. Açıkça anladım ki her şey defalarca anlattığım Prenses Momo** hikayesindeki gibi aslında. Gigi beni tanımadı... Sağlık olsun. Şana şöhrete, karanlığa hizmete yöneldi. Eyvallah, bu onun tekamülü. Başka bir hayatta belki? 

Ama O, simsiyah bir çift göz beni hemen hatırladı!

İşte bu dolunay niyet ettim niyet eyledim ruhumu, kalbimi beni kemiklerimle sevecek ruhlara açmaya. Kapıları, menteşelerini zorlayacak kadar itmeye. Sahici olana sarılmaya.

Amin.

Çok amin.

* Kurtlarla Koşan Kadınlar

** Momo


Hiç yorum yok: