7 Nisan 2014 Pazartesi

BAŞKA ÜLKELER HER ZAMAN BAŞKA HAYATLAR GETİRİR Mİ?

Ülkemdeki son gelişmelerden sonra ister istemez gözlerimi Dünya atlasına diktim; özellikle sabah saatlerinde elimde kahve fincanım uzun uzun bakıyorum gezegenimize. Okyanus aşırı olan noktalar beni korkutuyor. Kokusunu bilmediğim topraklarda yürümek tamam ama oralarda kök salmak sanki bana göre değil...

Dönüp dolaşıp Avrupa'da karar kılıyorum. Nasıl olsa esmer değilim, ırkçı tavırlardan muhtemelen pek etkilenmeden yaşayabilirim diye düşünüyorum. Kaldı ki kendinden olmayanı iteleme konusunda ana vatanımda yeterince deneyim kazanmadım mı!? Varsın azıcık da Avrupalılar itelesin.

Şimdilik seçeneklerimi ikiye indirdim Budapeşte ve Londra arasında gidip geliyor duygularım. Birkaç hafta sonra Budapeşte'de olacağım. Bu kez sadece turist gibi dolanmayıp, her adımımda ne hissettiğimi sorarak yürüyeceğim.


Eğer ikisini de beceremezsem yani ne Londra, ne de Budapeşte bana ev olmazsa istikamet Sapanca, İzmit, İznik tarafları olacak benim için..
Bu sabah facebook anasayfada çok samimi olmadığım ama gerçekten değerli bulduğum bir yoga eğitmeni "duyarsız insanlarla karşılaşmaktan" nasıl da yorulduğunu anlatmış... Acaba buradaki "ders nedir?" diye sormuş... Bilsem! Ah bir bilsem..

Uzak biryerlerde uzun uzun yürümek, mümkünse yüzmek ve yazmak istiyorum. Başka bir hayat için beni arkamdan itekleyen büyüklerime kimbilir belki birkaç yıl sonra teşekkür kartı atarım!

Bu konuda hayallerim, niyetim ve planlarım devam edecek...


2 yorum:

guguk kuşu dedi ki...

http://grooveshark.com/#!/playlist/Carpenters/91667738

Unknown dedi ki...

Bu göçmen kuşlar halimiz virütik bir durum misali beni ve tüm çevremi de ne yazık ki sarmış vaziyette inan...Bakalım kokladığın topraklardan ne dizeler dökülüverecek..Merak içerisinde bekliyorum kuzum...Güle güle gel:)