İçinden, tam ortasından geçişime izin verilen hayatlar oldu. Geçerken de, daha sonra ardıma baktığımda da hep kıymetlerini bildim. Kimi toprağı, kimi suyu öğretti bana. Bazısı havada koşmayı... Kulağa gerçek dışı gelse de bütün bunlar oldu. Bir tek ateş kalmıştı, içinden geçmediğim, onu da yaşadım şükür.
Dün beni o bahçeye götüren sebebi düşündüm. Tanıdığım her insanın beni tam da olmam gereken yerlerde gezdirdiğini gördüm.. Yağmuru, bitkileri seyrettim. Ayağımın dibindeki çörekotunun güzelliğini fark ettim. Oturup anlatmak istedim ona, buraya nasıl geldiğimi. Onunla tanışmama sebep olan yolculuğumu. Sonra sustum. Çörekotu zaten bütün bunları biliyordu. Yeni öğrenen bendim!
Toprak ananın sınıfına yaptığım devamsızlığa son vermeme sebep olanı, yakında ona geri vermem gerektiğini bilsem de yaşanmışlıklarımız için toprağa, ateşe, havaya ve suya minnet ettim. Eğildim.
5 yorum:
ben de bu yazının önünde eğiliyorum.
"Çörekotu zaten bütün bunları biliyordu. Yeni öğrenen bendim! " çok hoş çoookkk
:)Sağol Guguk kuşu, sana da göndereceğim çörekotu tohumu istersen:)
evet evet isterimmmmmm.
hemen adresimi mailliyorum sana:)
çörek otu mubarek bit bitkidir.
saksıya dikip fakültedeki odamda tam karşıma koyacağım.
sevindim bak şimdi.
benim de şu dünya gözü ile bir çörek otum olacak yani desene, inşallah.
sohbet ederim onunla, anlatırım içimdekileri, aslında o nasılsa biliyor ama ona anlatırken ben duyarım. hem belki o da seni bana anlatır.
adresi aldım, şimdi tohumların olgunlaşmasını bekleyeceğiz biraz:) Öperim!
bekleyelim bakalım, ne güzeldir beklemek:)
Yorum Gönder