8 Temmuz 2024 Pazartesi

ORTANCA VAKTİM GELMİŞTİR KAMUYA DUYURULUR.

 

İNSANLAR yaş aldıkça diğerlerinden kaçıp kendi kanatlarının altına saklanıyorlar ya da kendi yarattıkları dünyayı kanatlarının altında  sakınıyorlar.

Şaşmayan kuralları var yaşamın. Bir çiçek gibi köklendiğimiz, filizlenip, serpildiğimiz ve son kertede solup gideceğimiz gibi. Hiçbirimiz hayatın gizemi bizi nereye savuracak bilmiyoruz. Bazı öğretiler her ne kadar bilinçli seçimlerimiz sonucu burada olduğumuzu söylese de geldiğimiz an itibariyle bilinmezdeyiz. Deneyimler, bakış açımız ve pek çok ayrıntı bizi ötekilerden ayırır evet ama yaşamın sonu istisnasız herkesi aynı noktada birleştiriyor. Yalnızlık. Yaşamak önce kalabalıklaşmak, sonra ıssızlaşmak kuralı üzerinden akıyor.

Ben kendi adıma açılmak üzere olan ikinci perdeyi büyük fırsat, doğuramadığım her proje, her çocuk için adeta telafi olarak görüyorum. Henüz gidilmemiş şehirlerim, içilmemiş şaraplarım, okunmamış kitaplarım yok mu? Var. Yazmadığım öyküler, yüzmediğim denizler, toplamadığım deniz kabukları? Elbette! Ortancalar var mesela.... Mavi ve mor sihirli küreler. Sıcağıyla içimi sıkan yazdan bana düşen tılsımlı ortancalar. Ortancaları severek güne başlayacağım sabahlarım var sırada.

Kedisine, köpeğine, hobisine, bahçesine sığınan, sakınımlı ve alımlı kadınlardan seziyorum doğru yolda olduğumu. Bana akıl vermiyor, beni çekiştirmiyor ama o kadar güzel üflüyorlar ki kalbime, alevi sönüyor savaş meydanlarımın. 

Issızlıktan, sessizlikten hiç korkmuyorum. Yatağımın altındaki canavarla çoktan öpüştüm ben. Yaşadığım veya eksik kaldığım her deneyimin beni çoğaltacağına, benlik hissimi tamamlayacağına  inancım var. Yeni yaşımı beklerken hiç olmadığım kadar farkındayım hayat denilen hediyenin.  O halde aldım, kabul ettim, çok amin.

Mutlu haftalar hepimize!

Hiç yorum yok: