9 Temmuz 2024 Salı

9 TEMMUZ 2024, ORMANDAN ÇIKIŞA SON İKİ GÜN.


Orman metaforu içimdeki dolaşıklıktan başka birşey değil aslında.. Anılarım, takılıp kaldıklarım, durup durup ayağıma dolananlar, olumlu ve olumsuz ne varsa hepsi. Beni korkutan, huzursuz eden şeyler ve tabii aynı zamanda iyi hissettiren yaşanmışlıklar ve hatta bir miktar gizem. Hepsi ormanda. İnsan ormandan hiç çıkmamayı da seçebilir ama ben çıkıyorum. Birgün geri döner ve burada sonsuza kadar kalırsam o da o vaktin seçimi olsun. 

Şimdi çıkıyorum.

Ne öğrendin ormanda derseniz, aslında yeni birşey yok. Sadece yıllar içinde öğrendiğim ve bir sebepten görmezden geldiğim gerçekliği olduğu haliyle kabul etmeyi seçtim diyebilirim. Bana söylenen ve söylenmeyen sözleri duydum, verilen ve esirgenen mutluluklarla yüzleştim. Olduğum halimle de kabul edildiğim ilişkilerin iplerini daha nazik tutarken, yok sayıldığım yerlerden yok oldum. Baskı ve güdülmenin bana yaramadığını, bunu yapan canım olsa, ki canımdı, ardımda bırakmam gerektiğini anladım. Çelişkilerle dolu bir deneyimdi elli yaşım. Azalarak çoğaldım, kendimi seçtiğim oranda yalnızlıkla cezalandırıldım. 

Çocukların karanlığa dayanamayan yanları gibi, arkada bırakılmak karşısında ağrıyan yerlerimi usul usul iyi etmeye başladım. Hala da tam anlamıyla iyiyim diyemem. Elimi bi çeksem kendimden, hemen düşüveririm hastalığa, yalnızlığa. Ama yapar mıyım hiç? Yapmam ki artık, ne gerek var?

Şimdi ormanın çıkışına adım adım yaklaşırken son bir sarmaşık var ayağıma dolanan. Ustam söylemişti, sarmaşık isim kökü olarak aşıktan gelirmiş. Sarıldığını nefessiz bırakan. Sarmaşıklar genellikle sarıldıkları bitkinin yaşamından çalarlar, kuruturlar. Aşıklar gibi. O halde şu ayağıma dolanan sarmaşığı da kesip atarsam, ki zaten iyice kurumuş ve çirkinleşmiş, huzur içinde çıkabilirim ormandan.

Sonrası selamet.





Hiç yorum yok: