19 Aralık 2021 Pazar

PAZAR

Günaydın, erken uyanmıştım ama yataktan kalkmak istemedim. 

Sabahın karanlığında ev soğuktu. Merkezi sistemde sanırım gece iyice kısıyorlar, gidip battaniye almam gerekti. Sonrasında da çıkamadım yataktan.

Bugün ev günüm. Kurabiye pişirip, kitap okuyacağım. Ülkede ve Dünya'da hiç sorun yokmuşçasına evimin renklerine saklanacağım. Söylemiş miydim, rengarenk bir evim var benim. Her yerde sevdiğim eşyalar.. Hatıralar. Örgü şişlerim, yünlerim, balkabakları, menekşeler, kilimler ve bu ay ışıklar, ağacım... Aralarına saklıyorum renksiz günleri...

Dün Ekin'in serisinde insanlar enflasyon konuşuyorlardı. Fenerbahçe'de bir açılışta! Hal böyleyken köylerde, kasabalarda, daha fenası şehrin zor koşullardaki mahallelerinde ne konuşuluyor merak ediyor insan?

You tube da dinlediğim eski bir bankacı, devlet büyüğümüzü Musa ile Firavun hikayesindeki Firavun'a benzetti.
Aslında ben tanıdığım pek çok inatçı, kendini beğenmiş, burnunun dikine giden, özetle kör kalmayı seçen insanı firavuna benzetiyorum.... Değişen koşulları anlamak istemeyen, konfor alanını kollayan, empatiden mahrum, yardım severliği bile egosunun ürünü olan insanlar.... Düzelmeyecekler, anlamayacaklar... Hamurları böyle.

Bilmiyorum bu hikayelerden nasıl uzaklaşılır... Pandeminin her birimizi içine soktuğu duruma bakılırsa yalnız yaşamak konusunda fena değilim. Ama dün açılışta ve sonrasında arkadaşımla içtiğim çayda hissettiğime bakarak da sosyalleşmekten de mutsuz olmadığım söylenebilir. Hayatın kocaman bir bölümü arkada kalmışken hala bunları düşünüyor olmak zayıflık mıdır? Belki? Kendimi aramak, anlamaya çalışmak zayıflıksa kabul ettim gitti.

Bilmiyorum... Sanırım hala, derinlerde bir yerde ormana gitmek istiyorum...

Bi de uçuyordum dün gece rüyamda. Kucağımda küçük bir bebek vardı. Onu düşürmemeye dikkat ederek, zamandan ve mekandan sıyrıldığımızın gayet farkında olarak uçuyordum. Ayaklarımın zeminle teması kesilmişti... 
Sabah kalktığımda bunun Alican'ı kucağımda tutmakla ilgili olduğunu anladım. En derin arzularımdan biriydi bebek... Onu kısacık bir süre kollarıma almak bilinçaltımdaki özlemi, eski bir arzuyu yerinden kımıldatmıştı... 
İnsan ne ilginç  bir yapı...

Hiç yorum yok: