21 Şubat 2012 Salı

ANNEM, BABAM VE EGOLARI... EVİMİZ ÇOK KALABALIK!


Herkesin pek merak ettiği "çocuklarla çalışmak çok zor değil mi?" sorusuna artık çekinmeden cevap veriyorum: "çocuklarla çalışmak değil, anne ve babaların her daim yanlarında getirdikleri egoları ile çalışmak zor!"
Kendilerini çocuk doğurarak evrenin sırlarına ermiş sayan kadınlarla, anneliğin veya çocukla iletişim kurmanın doğal yollarla elde edilen bir bilgi olmadığını, biraz emek harcamak gerektiğini ve bu emek harcama meselesinin de çocuğu o kurstan bu kursa sürüklemek veya ona eskitemeyeceği kadar çok oyuncak ve marka kıyafetler almak olmadığını konuşmak zor!
Öğrenemediği dilleri( veya kendi bildiği dilleri) çocuğu öğrenirse daha mutlu olmayacağını, aslında ihtiyaç duyulan tek besinin ilgi ama içten bir ilgi olduğunu nasıl anlatabilirim ki? Hem kim dinler beni? Haftada bir gün okula gelen ve çocuksuz bir kadınım ya. Bilsem ki iki tane doğursam ve sakalım olsa sözüm geçecek hem doğurmaya, hem de sakal bırakmaya razıyım. Fakat biliyorum ki çağın salgın hastalıklarından herkesi kurtaramam. Ayrıca benim bu hastalığa yakalanmamış olmam da kesinlikle bir lanet!
Velhasıl öküz altında buzağı arayan ebeveyn profili beni iyice endişelendirmeye başladı. Anaokullarda psikolog değil, aile danışmanlarının çalışması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü çoğu kez sorun çocukta değil anne ve babada oluyor. Evdeki her olayın, her anlaşmazlığın çocuğu yavaş yavaş biçimlendirdiğini bilmiyor muyuz?
Lütfen herkes kendi çocukluğuna bir yolculuk yapabilir mi? Bizi yaralayan, sevindiren, üzen ve havalara uçuran neler vardı? Anne ve babamızı nasıl hatırlıyoruz? Evimizde ne pişerdi? Sofraya nasıl oturur, nasıl kalkardık? Bu kadar özgürlük gerçekten gerekli mi? Yoksa özgürlüğü yanlış yerlerde mi veriyoruz? sadece boyları bizden kısa diye sağa sola çekiştirirken biraz hain, ya da en azından fazlasıyla sabırsız değil miyiz? Zorla gelmediler ya, siz istediniz! Biraz onların gözleriyle baksanız hayata.. ıskaladığınız o kadar çok şey var ki...

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Off yaa işte bu kadar..İşte bu yüzden ben de yırtınıyorum sadece annelik,babalık güdüsünü tatmin etmek ve yalnız kalmamak için bencilce doğurup, anne-baba olup bir tane de yetmeyip ikilieyip üçleyen ebeveynlerin evcilik oyunlarına kat-la-na-mı-yo-rum..Ne ekersen onu biçersin kardeşim yaw..Bu arada senin üyeliğini yerim ben..Teşekkür ederim..:)

Fortunata dedi ki...

:) Biz görüşsek artık di mi? Öpüyorum. Bana mail at lütfen telefonunu eti.elvan@gmail.com