28 Kasım 2024 Perşembe

KONYA

 

Konya hakkında çok yazdım, hatta bence yeteri kadar yazdım. İlk gidişimden başlayarak bolca Mevlana hikayesi ve Selçuklu mimarısı güzellemesi yaptım. Fakat Konya şaşırtmaya, beni sürprizlerle şımartmaya hiç ara vermedi. Başka sunacak neyi kalmış olabilir ki, bildiğim yere gidiyorum desem de, hep bir bilinmezi vardı ona olan ilgimi tazeleyen.

Bunca yıldan sonra turist değilim Konya'da. Elbette türbe ziyaretini hala seviyorum ve kesinlikle önceliğim ama artık eşim dostum  da var  bu şehirde. Onları görmek, beraberce çarşı pazar gezmek veya öylece evde oturmak benim için kafi. 

Belki bu sebeple anlatabileceğim Konya bitti. Mevlana'nın sözlerinden, Şems'den anladıklarım anlatılamaz hale geldi. Sadece şunu söyleyebilirim müthiş bir belediyecilik var şehirde. Anadolu'nun ortasında yükselen bir değer olmaya aday Konya. Dev kütüphaneleri, Selçuklu'ya hakkı olan itibarı iade edişiyle Konya ilerleyen yıllarda tıpkı Eskişehir gibi bolca konuşacağımız şehirlerden olacak.

Et yemekleri sevenlerin gurme şehri olur mu bilemem, çünkü etten pek anlamam ancak değerlerini canlandırmak ve yeniden görünür kılmak için hevesliler. Hiç kolay değil bir şehre kaçıp gitmiş ruhunu iade etmek ancak mümkün. Eğer yeterli çaba gösterilir ve doğru projelendirme yapılabilirse neden olmasın?

Benim orda yaşayan iki kıymetli insanım bu konuda canla başla çalışıyorlar. Adnan Küçük ve Celaleddin Berberoğlu. Her ikisi de işinde gücünde, örf ve adetinde inançlı insanlar. Bana sorsanız sadece Konya'nın değil, ülkenin aydınlık yüzünü temsil ediyorlar. Çünkü seküler kesimin de, muhafazakarların da bilmediği bilmek istemediği bir yerde duruyorlar, makul ve uzlaşmacı zeminde.

Onlarla görüşmek bana hep üçüncü ve orta yolun mümkün olduğunu gösteriyor. Kendimizi ararken yürüdüğümüz yollar ve yolda olma biçimlerimiz farklılık gösterse de çok iyi biliyoruz ki niyetimiz bir. Amaç anlamak ve anlatmak, amaç konuşarak hatta bazen susarak diğerini kendi penceremizden bakmaya, o manzarada birlikte hissedip yeniden değerlendirmeye davet etmek. Bu sebeple seviyorum zaman zaman Konya'da olmayı. Hr defasında şansıma şükrediyorum hayatın beni onca dükkan arasından dedemin dükkanına götüren planına. Velhasıl benden Konya yazısı çıkmaz bu saatten sonra. Olsa olsa bu kadar.

Hiç yorum yok: