Günleri karıştırmak, havanın kapalı olduğu sabahlarda saati akşamüzeri zannetmek değil, ben yılları karıştırıyorum. İki sonbahar arasında ne varsa yaşanan o kadar ağır gelmiş olmalı ki yüreğime, geçen sonbahar sürüyormuşçasına kandırmak istiyorum kendimi, yok saymak istiyorum gördüğüm, duyduğum ne varsa. Olmaz, biliyorum. Ama insanım, istiyorum.
Bodrum'dan dönmemişim, atom bombası gibi düşmemiş dayımın hastalığı kucağıma, ailem beni hiç yalnız bırakmamış. Dizlerimin ağrısına, kalbimin sızısı karışmamış... Aslında ben hiç dönmemişim Bodrum'dan. Oysa bu mümkün olmayan, olan ise önümdeki kış ve onun benim, benim de onun üzerindeki hükmümüz.
Hiçbir şeye hazır olmadığım gibi kışa da hazır hissetmiyorum kendimi. Toparlanamayan bir valiz, eteğindeki söküğü dikemediğim elbise, aşkla pişirip bir kaşık yiyemediğim yemek hayat önümde. Yükselmenin, toparlanmanın yolu yordamı var, biliyorum. Bu hafta meditasyona oturmak bana iyi gelecek.
Biliyorum sonsuza kadar bu bitimsiz akşamüzerinde kalmayacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder